Yenilikçi bir kurum olmak için yaratıcı yeteneklere sahip insan kaynakları ana ihtiyaç olarak görülmelidir.
İnovasyon Latince kökenli bir kelimedir. Katma değer yaratan yenilik anlamını taşır. Türkçe karşılığı Türk Dil Kurumu tarafından yenileşim olarak isimlendirilmiştir. Günümüz dünyasında kurumlar inovasyonu bir rekabet avantajı kazanacak ve bunu sürdürebilecek olan ana girdilerden biri olarak dikkate almaktadır.
Türkiye koşullarında ise genel bir değerlendirme yapıldığında, evet; kurumsal dünya bünyesinde Ar-Ge ve inovasyonun önemi hakkında farkındalık düzeyinde hissedilir artış kaydedilmiştir. Ancak inovasyonun yönetimi ile ilgili yanıtlanması gereken sorular mevcuttur. Bu sorulardan biri, bir kurumun yenilikçi özelliklere sahip olması için yaratıclığın desteklendiği bir iş ortamına sahip olması, yenilikçi ürünler, hizmetler, süreçler, pazarlama yöntemleri ve örgütsel yaklaşımlar geliştirebilecekleri bir atmosfere, iklim koşullarına sahip olmaları gerektiği anlaşılmaktadır.
Yenilikçi bir kurum olmak için yaratıcı yeteneklere sahip insan kaynakları ana ihtiyaç olarak görülmelidir. Yaratıcı yetenklere sahip olmak için ise ne tür bir çalışma ortamına sahip olmamız gerektiği, bu yazının konusu olacaktır. Yazımızı İsveçli araştırmacı Leif Denti’nin “Top Six Components of Creative Climate” başlıklı makalesinden yararlanarak hazırladık.
Denti, yaratıcı iklimler için 6 adet ana koşul belirlemiş. Bu koşullar başlıkları ile şöyle:
- Zorlayıcı koşullar ve zorlayıcı koşulların üstesinden gelmek için teşvikler,
- Fikri tartışmalar,
- Esneklik ve risk alabilme,
- Üst yönetimin desteği,
- Pozitif yönetici ilişkileri,
- Pozitif yönde kişiler-arası değişim.
Bu maddeler taşıdıkları öneme göre değil, tesadüfî olarak sıralanmıştır. Sıralanan maddelerin 5 tanesi hakkında Denti’nin yaptığı açıklamalara kısaca aşağıda değinilmektedir.
Zorlayıcı Koşullar ve Teşvikler
Motivasyonu destekleyen unsurlar arasında karmaşık, zorlayıcı, ilginç görevlerin ve hedeflerin varlığı bulunmaktadır. Yaratıcı bir iklilmin varolabilmesi için ihtiyaç duyulan etmenler arasında sıralanmaktadırlar. Ancak burada başarı için dikkat çekilen boyut, karmaşıklığın, zorlayıcılığın yıldırıcı boyutlara sahip olmaması gerektiğidir. Motivasyonu sağlıklı bir biçimde sağlayabilmek adına bu ince çizginin dozunun iyi ayarlanması gerektiği salık verilmemektedir. Diğer türlü motivasyon bütününden öte bir engeller silsilesi ile karşılaşmak kolay hale gelebilir.
Fikir ve Tartışma
Karmaşık ve zorlayıcı konularla ilgili çalışmalar sırasında beklenmedik sorunlarla karşılaşma olasılığı da yükselecektir. Bir projenin daha ileri noktalara erişebilmesi için kurum çalışanlarının fikirlerini açıklayabilecekleri güveni sağlayacak ortama ihtiyaç sözkonusudur. Kurumunun yenilik kapasitesini artırabilmek için yeni fikirlerini tüm açıklığıyla ve şeffaflığıyla paylaşabileceği bir güven ortamının kurum tarafından sağlanması önemlidir. Güven ortamının sağlanamaması durumunda yeni sorunlara eski yöntemlerle çözümler getirme çabası devam edecek, bu da boşuna enerji sarfına neden olacaktır.
Esneklik ve Risk Alabilme
Yaratıcılıkla ilgili çalışmalar içinde en temel gerçeklerden birinin bu çalışmaların içinde varolan ve işin doğasından kaynaklanan riskin varlığıdır. Herhangi bir yaratıcı fikrin veya yaratıcı fikrin yenilikçi bir ürüne dönüşümünün başarılı olacağına ilişkin garanti vermek olası değildir. Denti, bu konuda karşı karşıya kalınan riskin minimize edilmesinden çok bu riskin varlığını kabul ederek hareket etmenin doğru olduğunu iddia etmekte ve araştırma sonuçlarının bu iddiayı doğruladığını ifade etmektedir. Böylece örgütlerin riski kabul etmeleri gerektiğini, aynı zamanda da deneyimlemenin ve başarısızlığı yaşayarak başarıyı öğrenmenin mümkün olabileceğini belirtmektedir.
Üst Yönetimin Desteği
Yaratıcı bir kurumsal iklimin sağlanmasında bir diğer can alıcı boyut kurumun üst yönetiminin yaratıcı ortama ilişkin verdiği desteğe duyulan kaçınılmaz ihtiyaçtır. Üst yönetim tüm fikirden yenilikçi ürün, hizmet, süreç, pazarlama yöntemi ve örgütsel yönetim biçimine kadar tüm sürece sahip çıktığını, bunun için gerek duyulan maddi ve manevi katkıyı sağlayacağını, inovasyonun kurum için oluşturulmuş normlarının iletişimini sağlamayı üstlenmelidir.
Pozitif Kişilerarası Değişim
Yaratıcı ortamları için gereksinim duyulan son kaçınılmaz boyut, çalışırken işten ve iş yerindeki koşullardan keyif ve zevk almak olarak açıklanmaktadır. Takımın bütün oyuncuları birliktelik hissine sahip olmalılar. Takım oyuncuları bu hisse sahip oldukları takdirde kurumun ortak yararı için ortak hedefler üzerinde uyum içinde çalışma imkanı bulabilecekelrdir. Birliktelik alanında etkin bir iletişim stratejisinin kurgulanması durumunda farklı bakış açılarının, farklı birikimlerin bir füzyon etkisi yaratma şansı artacaktır.
Kaynak: http://www.ideaport.org.tr/blog/yenilikcilik-ve-yaratici-yetenekler
**********
Dünya çok hızlı değişiyor.
Hemşirelik camiasının bu değişime ayak uydurabilmesi için hayat boyu öğrenmeye önem vermesi gerekmektedir. Hayat boyu öğrenen hemşireler oluşturmak için Sağlık Atölyesi ve Dijital Hemşire bloglarını kurduk.
Bu anketle Sağlık Atölyesi ve Dijital Hemşire bloglarının hayat boyu öğrenmenize etkisini ölçmeye çalışıyoruz.
Bu çalışmaya destek vermeniz bizim için çok elzemdir. Çünkü bu çalışma sonunda ulusal çapta bir değişim dalgası yaratabiliriz.
Ne kadar çok hemşirelik camiası mensubuna ulaşırsak çalışmadan çıkan verilerin güvenliği ve hemşirelik mesleğine katkısı fazla olacaktır.
Desteklerinizi bekliyoruz.
Aşağıda çalışmanın linki yer almaktadır.
Daha güzel şartlarda yaşamak ve çalışmak amaçlı 4-5 dakikanızı ayırmanızı rica ediyoruz.
Unutmayın, damlaya damlaya göl olur.