Değerli Öğrencilerimiz ve Meslektaşlarımız,
Ulusal Hemşirelik Öğrenceleri Kongresi’nin 17.’si, 4-6 Nisan 2018 tarihleri arasında Çanakkale 18 Mart Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirilmiştir.
Türk Hemşireler Derneği Öğrenci Komisyonu bu kongrede sunmak üzere bir metin hazırlamış ve bu metinin kongre tarafından ele alınarak kongre deklarasyonuna dönüştürülüp, başta Cumhurbaşkanlığı olmak üzere Sağlık Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve YÖK ‘e gönderilmesini teklif etmiştir. Kongrenin birinci günü yapılan bu sunum katılımcılar tarafından alkışlarla desteklenmiştir.
Ancak kongrenin ikinci günü, 17 öğrenci kongresinden 15’ine katıldığını, her kongrede aynı konuların görüşüldüğünü, konuşmasında sık sık 42 yıldır hemşirelik için uğraştığı halde bir yere varılamadığını ifade eden, THD İstanbul Şube Başkanı’nın dilekçe konusu ile ilgili olarak “Hemşire denmiş, hemşire yardımcısı denmiş umurum değil, asıl mücadele alanı bu olmamalıdır” demesi ve bu konu ile diğer çok önemli birkaç konu hakkında yaptığı açıklamalar THD Merkez Yönetimi’nin kaydına geçmiştir.
İki gün süren, teklif edilen dilekçenin gündeme alınmadığı gibi, bir sonuç bildirgesi de çıkmayan bu kongre de diğer öğrenci kongreleri gibi ne yazık ki ‘yararı tartışılır’ bir kongre olarak sonlanmıştır.
Kongrenin düzenlemesinde yer alan Öğrenci Hemşireler Derneği’nin, THD Genel Merkez ile buluşma isteğini dile getirip, bu buluşmayı kongre sonrasında gerçekleştirmesini mesleğimiz adına olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyoruz.
THD Öğrenci Komisyonu tarafından okunan bu metni önemi nedeniyle sizlerle paylaşıyoruz.
**
4 Nisan 2018
17. Ulusal Hemşirelik Öğrencileri Kongresi
Çanakkale
SESİMİ DUYUN!
BİR HEMŞİRE OLARAK YAŞAMINIZI DUYMAK VE NİTELİKLİ BAKIM HİZMETİ VERMEK İÇİN ÇABALIYORUM.
Sayın Cumhurbaşkanım,
Bizler, hemşire olmak için eğitimlerine devam etmekte olan üniversite öğrencileriyiz. Ailelerimizin fedakârlıkları ve bizlerin gayretleri ile üniversite giriş sınavına hazırlandık, sınavı kazandık ve okullarımıza yerleştirildik. Dört yıl süren zorlu bir eğitim programına devam etmekteyiz. Bu eğitim programı bizlere, toplumumuza hak ettiği sağlık bakımını vermek için ihtiyaç duyacağımız bilgi, beceri ve yeterlilikleri, kazandıracak. Bu eğitim sonunda, 6283 Sayılı Hemşirelik Kanunu’nda (2007) tarif edildiği şekilde “lisans eğitimi veren fakülte ve yüksekokullarından mezun olan” bir vatandaş olarak, “hemşire” unvanını almaya hak kazanacağız.
Bizler, hemşirelik mesleğinin ancak lisans düzeyinde eğitimle kazandırılabileceğine inanmaktayız. Toplumumuzun, nitelikli sağlık bakımı almaya hakkı olduğunu ve bu bakımı da üniversite mezunu hemşirelerin sağlayabileceğini biliyoruz. Bu gerçeği devlet büyüklerimizin de bildiğine inanıyoruz. Bu gerçeği onlar da görüyor ki, 2007 yılında yeniden düzenlenen hemşirelik yasasında, hemşireyi lisans mezunu olarak tanımladılar. Sağlık meslek liseleri ise hemşire açığı olduğu gerekçesiyle 5 yıl süre ile öğrenci almaya devam etti. 2012 yılında sağlık meslek liseleri (SML) kapatılacakken, aynı gerekçeyle bu okullara öğrenci alınması 5 yıl daha uzatıldı. 2013 yılında, dönemin Sağlık Bakanı Sayın Mehmet Müezzinoğlu, 2023 yılı için düşünülen hemşire sayısı hedefinin çok üstüne çıkıldığı için, SML’lerin hemşirelik bölümlerinin kapatılacağını açıkladı. 2014 yılından bu yana ise SML’lerde hemşire yardımcılığı programları yürütülmeye başlandı. Bizler, nasıl üniversite eğitimini ve bu eğitim sonunda “hemşire” unvanı almayı tercih ettikse, SML Hemşire Yardımcılığı öğrencileri de lise eğitimini ve bu eğitim sonunda “hemşire yardımcısı” unvanını almayı tercih ettiler. Ancak, hemşire yardımcılığı programlarının ilk mezunlarını vermesi beklenen şu günlerde, hemşire yardımcısı değil hemşire unvanını talep ettiklerine şahit olduk.
Hemşire yardımcılığı programı öğrencilerinin bu talepleri karşılık buldu. 24 Şubat 2018’de AK Parti Kahramanmaraş 6. Olağan İl Kongresi’nde, Sağlık meslek liselerini soran bir vatandaşa “Sağlık meslek liselerini bitirenler hemşire yardımcısı olarak göreve başlayacaklar, ondan sonra terfi edeceksiniz, terfi ettikçe de hemşire ve daha sonra da hemşirelikte terfiye başlayacaksınız” dediniz. (https://www.akparti.org.tr/site/haberler/cumhurbaskani-erdoganin-kahramanmaras-6.-olagan-il-kongresinde-yaptigi-konu/97636#1)
Sayın Cumhurbaşkanım, bu açıklamanız bizlerin kaygısını artırmıştır. Kaygımız artmıştır çünkü bu uygulama toplum sağlığını riske atmaktadır. Hemşirelik mesleğinin gerektirdiği eğitim süreçlerinden geçmemiş kişilere verilecek olan, sadece hemşire unvanı değil, bu unvanın gerektirdiği görev yetki ve sorumluluklardır. Hemşirenin çalışma alanı doğrudan insandır, insan yaşamıdır. Kaygımız artmıştır çünkü bu uygulama, bizlerin gelecek kaygısı yaşamasına, daha göreve başlamadan umutlarımızın kırılmasına ve yıpranmasına yol açmaktadır.
Bizler, Türkiye Cumhuriyeti’nin üniversiteli hemşireleri, kendimizi nitelikli sağlık bakımının garantisi olarak görüyoruz. Bizler, 71.538 hemşirelik lisans öğrencisi, sağlık hizmetlerinin hemşireler tarafından olması gereken nitelikte sunulmasının önünde engel oluşturacak bu uygulamanın hayata geçirilmemesini talep ediyoruz.
Saygılarımızla.
**
Bu olayın ardından 16 Nisan 2018 günü THD ‘ye acil kaydıyla ulaşan bu konu ile ilgili bir haber üzerine THD’nin hızla değerlendirip oluşturduğu ve ilgili kurumlara gönderdiği görüş web sayfamızda yer almaktadır. Bu metin sizlerle de 19 Nisan 2018 tarihinde paylaşılmıştır.
Bu görüşü de tekrar da olsa ilgisi nedeniyle burada veriyoruz. http://www.turkhemsirelerdernegi.org.tr/tr/duyurular/2018/hemsire-yardimcilarinin-adlarinin-saglik-bakim-teknisyeni-olarak-degistirilmesi-konusunda-thd-gorusu.aspx
Saygılarımızla.
THD GENEL MERKEZ
2 Mayıs 2018