Sağlık çalışanı olmak bir mesleğe sahip olmanın daha ötesinde bir şeydir. Bu alanda harcanan her saniye, akıtılan her ter, bin kat değer kazanır. Bu çabayı hasta bedenlere şifa olmak diyerek kestirip atamayız.
Dertlere derman olursun ya da üzüntülere ortak; sağlığa sağlık katarsın ya da mutluluklara mutluluk. Belki bir bebeğin dünyaya gelişini müjdeleyen çığlığına şahit olursun belki de ölümün bir bedeni sarışına.
Tüm bu duygulardır seni hemşire yapar…
Belki her gün yaşarsın bu duyguları, farklı insanlarda, farklı hayatlarda.
Ama bir gün gelip ansızın karşına çıkıverir…
Seni senden alan, dağıtıp giden, bir duygu seli içine girersin. Hiç sebep yokken içinde bulursun kendini…
Peki ya ben?
Beni benden alan, hayatım tek düze devam ederken, sıradan akıp giderken günlerim, bir anda neydi hayatımın dönüm noktası olan?
Bir hasta mı?
Bir kadın mı, yoksa bir adam mı?
Ya da bir çocuk mu?
Hayır, bu kadar sıradan kalıplara koyulmamalı…
Bir yaşam denmeli, bir umut, bir hayat…
Hayata dair tutulan bir dilek… Evet, adı bu olmalı dilek.
Küçük bir çocuğun gözlerinde, yastığının altına sakladığı günlüğünde, her gece yatmadan evvel ettiği dualarında, gözünden akan gözyaşlarında saklıydı. Dileği sadece normal olabilmek, yaşıtlarıyla oynayabilmek, hastaneye gitmek yerine okuluna gidebilmekti.
Kemik iliği için gelirlerdi hep…
Çok küçüktü. Zeytin karası gözlerinin üzerine kesilmiş perçemleri düşerdi. Sol yanağında ki gamzesi öylesine çukurlaşırdı ki her gülümsemesinde hayran bırakırdı herkesi. Annesi, babası pek severdi onu. Bilirdi hep yanlarındaydı. Koruyucu melekleriydiler, sıkı sıkı tutar bırakmazlardı ellerini…
Çok zaman gidip geldiler, hep haber beklediler. Ne zaman ilik bulsalar bir umut sevinirlerdi. Çoğu zaman sonu hüsranla biter tedaviden sonuç alınamazdı. Zaman geçtikçe perçemleri kısalmaya, gülüşü kaybolmaya, gülen gözleri ağlamaya başladı…
Hep yanındaydık…
Her anına şahit olmak, minik kalbinde yaşadığı çırpınışları görmek beni hep üzerdi. Bazen onu güldürmek için şebeklik yapar gülümsemeyeceğini bile bile fıkralar anlatırdım. İyi olsun, iyileşsin isterdim. Çoğu zaman kendi canımı, kendi kalbimi ona vermek istedim. ‘Çok küçüktü, yaşamalıydı’ derdim hep…
Zaman böyle akıp gitti. Vücudu hastalığa yenilse de ruhu asla pes etmedi. Hep diledi. Her gün, her gece…
Ve bir gün çok uzak diyarlardan bir umut ışığı doğdu. Evet, o haber gelmişti, onun yüzünü güldürecek, yeniden ona hayat verecek, hadi bir nefes daha diyebileceğimiz bir umut. ‘Aranan ilik bulunmuştu!’ Sonunda olmuştu. Hastanede bir sevinç havası, kutlamalar, pastalar… Onun mutluluğunu hiç unutamıyorum…
Sonunda başardım ‘Bakın yendim’ dercesine yeniden yüzünde oluşan gülümsemesi…
Tüm bu mutluluktan sonra gitme vakti gelmişti. İlik nakli tedavisi için vedalaştık. Öyle kucakladı ki, öyle sardı ki beni kalbi kalbimdeydi… Enseme vuran nefesini hala hissedebiliyorum…
‘Hoşçakal’ dedi ve gitti.
Umutla beklenen günlerden sonra telefonumuz çaldı…
‘Üzgünüm kaybettik.’
İlik nakli sonrasında minik bedeni iflas etmiş ve gözlerini hayata yummuştu…
Nasıl garip bir his, nasıl garip bir boşluktu hissettiğim… Hani kazanmıştı, yenmişti hastalığı.
Artık çok geçti… Gitmişti…
Çok zaman sonra annesi ziyaretimize geldi. Son zamanlarını, tedavi sürecini, nasıl umutlu olduğunu, mutlu zamanlarını anlattı bize… Hep gülümsediğini söyledi.
Peki ya neden ölmüştü?
Uykusunda kalbi durmuş ve uyanamamıştı…
Meleğimizden bize kalan ise umut etmek, dilemek… Dilemekten, istemekten ve peşinden koşmaktan vazgeçmemek… Her ne olursa olsun yanımızdakilerle içimizdekilerle, umutlarımız ve inancımızla yol almamız gerektiğiydi.
Hayattan herkesin ders alması ‘dileğiyle’…
**
Hemşireler ve ebeler olarak mesleğimizi icraa ederken unutamadığımız anılarımız olmuştur.
Sizler de anı ve tecrübelerinizi saglikatolyesi@gmail.com adresine gönderebilirsiniz.
**
Bu içerik hemşirelik ve ebelik mesleğine gönül verenler tarafından hazırlandı.
Sen de Topluluğumuzun Bir Gönüllüsü Ol
Yazarlık başvurusunu ile ilgili açıklayıcı bilgilere yukarıdaki buradan ulaşabilir.
Direkt başvuruyu ise aşağıdaki linkten yapabilirsiniz.
https://goo.gl/forms/7gtKei53ddxYgTfG3