Dün Dijital Hemşire Instagram sayfasında (Gün içinde paylaşmaya değer bulduğum içerikleri paylaşıyorum. Değer veriyorsanız takipleşebiliriz) bir kitap paylaştım. Kitabın adı: Erkek Hemşireler – Değişen Roller, Çatışan Kimlikler. (Kitabı buradan temin edebilirsiniz)
Erkek Hemşireler – Değişen Roller, Çatışan Kimlikler kitabı bir sosyolog tarafından yazılmış ve bir projenin ürünü. Kitabı kaleme alan Temmuz Gönç’e emeği için teşekkür ederiz.
Hemşirelik mesleğine erkeklerin ayak basalı 10 yıl kadar olmasına rağmen; kitap mevcut durum ve bu oluşumun sosyolojik yapısını içermesi bakımından alanında ilk kitaplardan birisidir. Bir sosyoloğun bu kitabı yazması ile hemşirelik mesleğine dış gözden bakılarak sorunlarının saptanmasında iyi analizler içerdiğini düşünüyorum.
Altını çizerek okuduğum kitabın cevaplamaya çalıştığı sorulara aşağıdaki resimden okuyabilirsiniz.
Kitabın ilk 2 bölümü dün akşam okudum. Kitabın ilk bölümlerinde genellikle kadınların yoğun olduğu mesleklerin yapılarının sosyolojik olarak incelendiğini görüyoruz.
Burada yapacağım çıkarımları maddelersem;
- Kadınlar cinsiyetinden dolayı belirli meslekleri yapmaya itiliyor veya seçme durumuna bırakılıyor.
- Kadınlar aynı sektörde aynı işte çalışan erkeklere göre daha düşük standartlara maruz kalıyor.
- Kadın mesleklerinin emek ücretleri daha düşüktür.
- Kadınlar daha az eğitim düzeyi ile çalışmaktadırlar.
- Erkeklerin az olduğu kadın yoğunluklu mesleklerde erkekler pozitif ayrımcılığa maruz kalıyor (Bu kadınlar tarafından erkeklere yapılıyor)
- Kadınlar mesleklerinde CAM TAVAN denilen mobinge maruz kalıyor. (Cam Tavan etkisini; cinsiyetinden dolayı mesleğinde yükselmemesi için görünür olmayan mobing gibi tanımlayabiliriz. ). Cam tavan etkisine örnek ise; alanında eğitim almış, uzmanlaşmış bir hemşirenin hastanede ki ilgili eğitim birimine o alanda olmayan bir kişinin getirilmesi olarak belirtebiliriz. (Yaşadığınızı bildiğim durumları içerir)
- ‘Erkeklerin mesleğe girmesi, mesleğin ataerkil olarak yönetilmesi ve şekillendirilmesi için yapılmış mıdır?’ Sorusu ilginç bir soru olarak kitapta karşımıza çıkıyor.
- Erkeklerin hemşirelik mesleğine girmesi ile kadınlardan daha fazla emek sömürüsü yapılabileceğinden bahsediliyor.
- Kadınların yoğun olduğu meslekler ‘Pembe Yakalı’ meslekler olarak anılıyor. Bu mesleklerin en büyük temsilcilerinden birisinin ise Hemşirelik mesleği olduğu vurgulanıyor.
- Hemşirelik mesleğinin sonradan kadın yoğun bir meslek olmadığını, diğer meslekler kıyasla ilk ortaya çıkışından beri kadınların yoğun olduğu bir olduğudur.
- Kadınlar doğası gereği göz ardı edilebilir bir gruptur.
- Kadın yoğun mesleklerde erkeklerin CAM ASANSÖR denilen dikey yükselme ile hızlı bir şekilde yükseldikleri görülmektedir. (Cam asansör etkisi ise; birinin nedensiz bir şekilde mesleğinde ani yükselmesi olarak tanımlanabilir). Cam asansör etkisine bir örnek ise; sendika ile arası iyi olan hemşirelerin (genellikle erkek hemşireler oluyor) kısa bir sürede yönetime geçmesi bildiğiniz bir durumdur. (Yaşadığınızı bildiğim durumları içerir)
Bu çıkarımları daha fazla artırabiliriz. Şimdilik bu kadar çıkarım bile üzerine düşünülmesi için ciddi bir tablonun varlığını ortaya koyuyor.
Burada benim getireceğim yorum şu oluyor.
Kadın yoğun mesleklerde hep emek hırsızlığının (en basitinden Sağlık Atölyesi platformunda ki içerikleri çalan bir erkek – erkek hemşirelere genel bir suçlama değil, bu sadece bizim yaşadığımız bir durumun saptamasıdır) ataerkil bir yapı tarafından yapıldığını görebiliyoruz. Kadına biçilmiş toplumsal roller, görevler, tanımlar kadınlara sorulmadan ataerkilin yapısı altında zorunlu bırakılarak yapıldığını gösteriyor. Kitapta bunu meşrulaştırmak amaçlı ise bazı gizli oluşumların bunun için çalışmalar yapıldığından bahsetmiş.
Tüm hemşirelik camiası mensuplarını (öğrenci, klinik hemşiresi, yönetici hemşire, akademisyen); erkeklerin mesleğe girdikten sonra mesleğin değişen sosyolojik yapısı hakkında fikirlerinin olmasını sağlayacak bu kitabı okumalarını ve bu durumu yakından gözlemlemeye davet ediyorum. Bunu özellikle bir erkek olarak önemli görüyorum.
Amacımız; her cinsiyetten kişinin eşit şartlarda çalışması ve emeğinin karşılığını almasının sağlanmasıdır.
Bu değişimi ara araştırmalar ile kayıt altına almalıyız.
Bu durum ile ilgili görüşlerinizi yorumlar bölümüne yapabilirsiniz.
