Hastanede yatan bir hastada gelişen ancak, hastane ya da bir başka sağlık kurumuna başvurduğu anda olmayan ya da inkübasyon döneminde bulunmayan bir enfeksiyondur. Hastaneye yatıştan 48 saat sonra gelişen enfeksiyonlar genellikle hastane enfeksiyonu olarak kabul edilmektedir. Özel enfeksiyon bölgeleri (ör. idrar, pulmoner) için hastane enfeksiyonları tanımları “Centers for Diseases Control and Prevention (CDC)” tarafından ya da uluslarası konferanslar sırasında geliştirilmiştir.
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre “Hastane enfeksiyonu” Hastaneye enfeksiyon dışı bir nedenle yatan bir hastada gelişen enfeksiyon olarak tanımlanmaktadır. Bu kavram, hastanede edinilen ve aynı zamanda hastane personelinde gelişen enfeksiyonları da içermektedir. Birçok faktör hastanede yatan hastalarda enfeksiyon gelişimini hızlandırmaktadır: Hastaların bağışıklık sistemlerinin zayıf olması, çok çeşitli tıbbi prosedür ve invaziv yöntemlerin uygulanması, kalabalık hastane ortamlarında ilaçlara dirençli bakterilerin yayılımınını zayıf enfeksiyon kontrol yöntemleri ile daha da kolaylaşmaktadır.
Hastanede yatan hastalarda hastanelerden edinilmiş enfeksiyonlar en sık ölüm ve morbidite artışı nedenleri arasındadır. DSÖ verilerine göre hastanede yatan hastaların % 8.7’sinde hastane enfeksiyonları bulunmaktadır. En sık rastlanan hastane enfeksiyonları arasında cerrahi yara enfeksiyonları, üriner enfeksiyonlar ve alt solunum yolu enfeksiyonları bulunmaktadır. Bu enfeksiyonlara en sık; yoğun bakımlar, cerrahi ve ortopedi kliniklerinde rastlanmaktadır. Enfeksiyon oranları yaşı ileri olan, altta yatan bir hastalığı bulunan ya da kemoterapi alan kişilerde daha fazladır. Hastane enfeksiyonlarının ekonomik maliyetleri çok yüksektir. Hastaların hastanede yatış sürelerinin uzaması burada en önemli etmendir. Bu durum aynı zamanda, ilaç kullanımının artmasına, ayrıca ek laboratuvar, diğer tanı testleri ve izolasyon gereksinimine yol açmaktadır. Hastane enfeksiyonuna yol açan mikroorganizmaların yayılım yolları; hastanede yatmış hastalar, ziyaretçiler ve hastane personelidir. Eğer bu mikroorganizmalar, çok ilaca dirençli iseler toplumda önemli hastalıklara yol açabilirler.
Hastane enfeksiyonlarının gelişimini etkileyen faktörler nelerdir?
- Mikroorganizmanın türü
Hasta hastanede yatışı süresince birçok mikroorganizmaya maruz kalmaktadır. Mikroorganizmanın özellikleri, antibiyotiklere direnç profili, intrinsik virülans ve enfektif maddenin miktarı, maruz kalma süresi gibi faktörler hastane enfeksiyonların gelişimini etkileyen faktörler arasındadır. Birçok bakteri, virüs, mantar ve parazitler hastane enfeksiyonlarına yol açabilirler. Enfeksiyonlar; hastanede bulunan diğer kişiler (çapraz- enfeksiyon) ya da kişinin kendi florası (endojen enfeksiyon) ile teması sonucunda gelişebilmektedir. Bazı organizmalar cansız nesneler ya da başka bir insan tarafından kullanılmış kontamine maddeler (çevresel enfeksiyon) yolu ile de geçiş gösterebilmektedir. Hastane enfeksiyonlarına en çok yol açan mikroorganizmalar toplumda sık rastlanan ve hastanede yatan hastalarda neden oldukları enfeksiyonlara göre göre daha hafif enfeksiyonlara yol açan; Staphylococcus aureus, koagülaz negatif stafilokokoklar, enterokoklar ve enterobakterlerdir.
- Hastanın Duyarlılığı
Hastalığın edinilmesinde etkili olan faktörler arasında hastanın yaşı, bağışıklık durumu, altta yatan bir hastalık varlığı ile tanısal ve terapötik müdahaleler bulunmaktadır. Yenidoğan ve yaşlıların enfeksiyona karşı direnci daha zayıftır. Malign tümörler, lösemi, diabetes mellitus, böbrek yetmezliği, veya kazanılmış bağışıklık yetmezliği sendromu (AIDS) benzeri kronik hastalığı olan kişilerde fırsatçı patojen mikroorganizmalara karşı artmış bir duyarlılık bulunmaktadır. Bu fırsatçı organizmalar normal olarak zararsız, örneğin insanda normal bakteriyel floranın bir üyesidir. Ancak, vücudun bağışıklık savunmaları baskılandığında patojenik hale geçebilir. Bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar veya radyasyon enfeksiyona karşı direnci düşürebilir. Cilt veya mukoz membran yaralanmaları doğal savunma mekanizmalarını bozar. Malnütrisyon da aynı zamanda bir risk faktörüdür. Biyopsiler, endoskopik incelemeler, kateterizasyon, entübasyon /ventilasyon, aspirasyon ve cerrahi prosedürler gibi birçok modern tanısal ve trapötik prosedürler enfeksiyon riskini arttırmaktadır. Kontamine nesneler veya maddeler doğrudan doku teması ya da üriner sistem veya alt solunum yolu gibi normal olarak steril bulunan bölgelerde enfeksiyona yol açabilirler.
- Çevresel faktörler
Hastaneye kabul edilen hastalarda bulunan enfeksiyonlar ya da patojenik mikroorganizma taşıyıcıları hastalar ve hastane çalışanları için enfeksiyon açısından potansiyel kaynaklardır. Hastanede enfekte olan hastalar daha sonra gelişecek enfeksiyonların kaynağıdır. Hastane içerisindeki kalabalık bölgeler, hastaların çok sık bir birimden diğerine taşınmaları, enfeksiyona çok duyarlı kişilerin yoğun bulunduğu ortamlar (ör. Yenidoğan üniteleri, yanık hastaları, yoğun bakım hastaları) hastane enfeksiyonlarına zemin hazırlarlar. Mikrobiyal flora hastaların duyarlı vücut bölgeleri ile temas eden nesneleri, cihazları ve malzemeleri kontamine edebilir. Ayrıca, su ile bulaşan hastalıklar (atipik mikobakteriler) ve/veya virüsler ve parazitler gibi mikroorganizmalarla yeni hastane enfeksiyonları da tanımlanmaktadır.
- Bakteriyel Direnç
Birçok hasta antimikrobiyal ilaç kullanmaktadır. Genetik direnç elemanlarının seleksiyonu ve değişimi ile antibiyotikler bakterilerin çok ilaca direnç geliştirmesine yol açar. Verilen ilaca duyarlı olan normal insan florasında bulunan mikroorganizmaların üremeleri baskılanırken, dirençli suşlar üremeye devam eder ve hastanede endemik hale gelirler. Tedavi ya da proflaksi (topikal olanlar da dahil olmak üzere) amacıyla antimikrobiyallerin yaygın kullanımı direncin en önemli nedenidir. Bazı durumlarda, direnç nedeniyle antimikrobiyal ajanlar daha az etkin olmaktadır. Bir antimikrobiyal ajan yoğun kullanılmaya başlandığında, bakteriler bu ilaca karşı direnç kazanırlar ve bu direnç kazanmış bakteriler hastanelerde yayılarak enfeksiyonlara yol açabilirler. Bir çok pnömokok, stafilokok, enterokok, ve tüberküloz kökeni daha önce etkili olarak saptanan antimikrobiyallere direnç geliştirmiştir. Çok ilaca dirençli Klebsiella ve Pseudomonas aeruginosa birçok hastanede çok sık rastlanan mikroorganizmalar arasındadır. Bu sorun özellikle gelişmekte olan ülkelerde maliyeti daha yüksek ikinci kuşak antibiyotiklerin bulunmadığı ya da ödenemediği durumlarda önemlidir. Hastane enfeksiyonları yayılım gösteren ve toplumsal öneme sahip enfeksiyonlardır. Morbidite ve mortaliteye yol açarlar. Sağlık alanında bakım değişiklikleri hastanede yatış sürelerinde kısalmaya ve ayaktan hasta bakımında artışa yol açmaktadır. Ayrıntılı tanı yöntemlerine ulaşımı kısıtlı olduğu durumlarda Tablo 1‘de belirtildiği gibi genel enfeksiyonlar için aşağıdaki gibi basitleştirilmiş kriterler süreç yönetiminde yardımcı olacaktır.
Hastane enfeksiyonu tipi | Basitleştirilmiş kriterler |
Cerrahi alan enfeksiyonu | Ameliyat sonrası ilk ay içerisinde herhangi bir pürülan akıntı, apse veya selülit gelişimi |
İdrar yolu enfeksiyonu | Klinik bulgular eşlik etmese bile 1 veya 2 tür mikroorganizmanın 105 bakteri/ml konsantrasyonunda üremesi |
Solunum yolu enfeksiyonu | Hastanede yatış sırasında aşağıdaki bulgulardan en az ikisinin ortaya çıkması: öksürük, pürülan balgam, göğüste yeni infiltrasyon, enfeksiyon bulgularıyla uyumlu radyografi |
Vasküler katater enfeksiyonu | Kataterin giriş yerinde enflamasyon, lenfanjit, veya pürülan akıntı |
Septisemi | Ateş ya da kan kültürlerinden en az birinde üreme olması |
Hastane enfeksiyonlarının bulaş yolları
1. Hastanın kalıcı ya da geçici florası
Normal florada bulunan bakteriler normalin dışında bir yol izleyerek (üriner sistem), doku hasarı (yara) veya aşırı üremeye (C. difficile, yeast spp.) yol açan uygunsuz antibiyotik kullanımı nedeniyle enfeksiyona yol açabilirler. Örneğin, sindirim sisteminde bulunan Gram negatif bakteriler abdominal cerrahi sonrasında veya sondası bulunan kişilerde idrar yolu enfeksiyonlarına yol açabilirler. (Endojen enfeksiyon).
2. Hastane personeli veya bir başka hastanın florası
Hastalar arasında geçiş gösteren bakteriler: (a) Hastalar arasında doğrudan geçiş (eller, tükürük veya diğer vücut sıvıları), (b) hava (damlacık veya hastanın bakterisi ile kontamine toz), (c) geçici veya kalıcı taşıyıcı haline dönüşen hasta bakımı yapan personelin kontaminasyonu (el, kıyafet, burun, boğaz) ile hasta bakımı sırasında bakterileri bir hastadan diğerine geçirmeleri, (d) hasta ile kontamine olmuş nesneler ile(cihazlar da dahil), personelin elleri, ziyaretçiler ya da çevresel kaynaklar (ör. su, diğer sıvılar, yiyecek). (ekzojen çapraz enfeksiyon).
3. Sağlık kurumuna ait çevresel flora
Birçok mikroorganizma hastane ortamında iyi üreme gösterir. Su, nemli bölgeler, ve özellikle steril ürünler ya da dezenfektanlarda (Pseudomonas,Acinetobacter, Mycobacterium) (endemik veya epidemik ekzojen çevresel enfeksiyonlar).
- Çarşaflar, cihazlar, bakım destek ürünleri, uygun bakım normal olarak yaşayan bakteri oranını azaltmaktadır. Bunun nedeni birçok mikroorganizmanın nemli veya sıcak ortamlara, besinlere gereksinim duymasıdır.
- Gıdalar yolu ile alınabilirler.
- Konuşurken ya da öksürürken oluşan damlacık ve tozlar ile (10m Çapından küçük partiküller havada saatlerce asılı kalabilirler ve aynı toz gibi solunum yoluyla alınabilirler).
Enfeksiyon kaynağı kişiler:
- Asıl rezervuar ve mikroorganizmaların kaynağı olan kişiler
- Özellikle tedavi sırasında gelişen asıl taşıyıcı olan kişiler
- Mikroorganizmalar için reseptör olması nedeniyle yeni rezervuar olan kişiler
Kaynak: http://blog.acibademlab.com/tr/Hastane-Enfeksiyonlari Erişim Tarihi: 30.5.2018 Saat: 10:51