Görsel URL: http://shsu.edu/programs/graduate-certificate-in-health-communication-and-public-relations/images/iStock-498839810.jpg

 

Hayatın her alanında, zorunlu olan iletişim gerçeği karşısında, bazı iş alanlarında yaşam boyu başarıya ulaşmada, hayattan zevk almada, mutlu ve verimli bir yaşam sürmede “insanlar arası ilişkiler” önemli bir yer tutmaktadır.

Hastanelerde çalışan birçok sağlık çalışanının yaşamış olduğu sorunların başını iletişim çatışmaları ve yanlış algılanma çekmektedir.

Sağlık personelinin yapmış olduğu işten doyum sağlaması ve bunda başarıyı yakalaması, onun, hastalarıyla ve çalışma arkadaşlarıyla olumlu bir iletişim kurmasına bağlıdır.

Sağlık personelinin bu başarıyı yakalaması için, sadece gerekli bilgi ve beceriye sahip olması yeterli değildir. Aynı zamanda etkili ve etkin bir iletişim becerisine de sahip olmalıdır. Böylece, yapmış olduğu tedavi ve bakımın yanı sıra hastalarının da sevgisini, saygısını ve güvenini kazanarak, onu rahatlatmış olur.

Yapılan çalışmalar, sağlık personelinin kişiler arası etkili ilişkiler ve iletişim becerisi geliştirmesinin, hastalar üzerinde olumlu etkiler yarattığını göstermektedir. Bu da hizmetten memnuniyetin artması, hastalık ve tedaviye uyum, iyileşmeye motivasyonunun artması gibi pozitif sonuçlar doğurmaktadır. Dolayısıyla hastanede kalış süresi azalmakta ve hastanın daha az zamanda tedavisinin tamamlanıp iyileşmesine büyük katkı sağlamaktadır.

Sağlık personeli ve hasta arasında, sevgi, saygı ve güven zeminli, başarılı bir iletişimin sağlanabilmesi için sağlık personelinin dikkat etmesi gereken on altın kural vardır.

Sağlık personeli:

  1. Hastasına karşı sevgi, saygı ve merhamet duyguları üçgeninde yaklaşmalı,
  2. Hastasını olduğu gibi kabul etmeli, uygun olmayan davranışlarını ve bu davranışlarının hastane ortamına neden uygun olmadığının sebeplerini de kırıcı olmayan bir dille açıklayarak onu ikna etmeli,
  3. Hastasına baskı ve zorlamalardan kaçınmalı, ona hakları konusunda bilgi vererek seçim hakkı tanımalı,
  4. Hastasının güzel ve uyumlu davranışlarını onaylamalı, hastanın tedavi ve bakım sürecine etkin bir şekilde katılmasını desteklemeli,
  5. Hastasına karşı onu üzecek, rencide edecek, yanlış bir tavır takındığında, özür dilemekten kaçınmamalı, bir bireye karşı duyulması gereken saygının gereği neyse göstermeli,
  6. Hastasına karşı her türlü yardımı sağlamalı, ondan gelen yardım ve ikramları kabul etmeli veya uygun olmadığı durumlarda nedenini açıklayarak kibarca reddetmeli,
  7. Hastasını çok iyi dinlemeli ve onu anlamaya çalışmalı, empati kurarak dinlemeyi aktif bir şekilde uygulamalı,
  8. Hastasına karşı nazik ve kibar olmalı, kaba ve kırıcı tavırlardan kaçınmalı,
  9. Sürekli olarak kendini geliştirmeli ve bilgilerini güncellemeli, en yeni ve en doğru bilgelerle hastasına kaliteli bir sağlık hizmeti sunmalı,
  10. A’ dan Z’ ye tüm tutum ve davranışlarına özen göstermeli ve hastasına değerli olduğunu hissettirmelidir.

İletişim algıya dayalıdır.

Bu sebeple hastane ortamında, sağlık personeli ile hasta ve hasta yakınları arasında yaşanan problemlerin birçoğu kişilerin birbirlerini yanlış algılamasından kaynaklanmaktadır. Bu da beraberinde zor bir iş yaşamı ve stresi ortaya çıkarmaktadır. Zaman içerisinde biriken bu sorunlar sağlık personellerinde tükenmişlik sendromunu doğurmaktadır. İnsan ilişkilerinde, çatışmalar en aza indirgenirse yaşanan bu iletişim sorunları da zamanla azalacaktır. Bunu başarabilmenin en güzel ve kolay yolu doğru ve etkili iletişimi kurabilmektir.

Unutulmamalıdır ki; algılar kısa bir süre içinde düzenlenir ve yeniden yapılandırılabilir.

**

Bu içerik hemşirelik ve ebelik mesleğine gönül verenler tarafından hazırlandı.

Sende gönül verdiysen içeriği arkadaşlarınla paylaşayarak bize destek olabilirsin.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.