Her yıl Ocak ayının son Pazarı “Dünya Cüzzam (Lepra) Günü ” olarak ilan edilmiştir. Bu haftanın amacı, toplumun cüzzam ve cüzzamlıya karşı oluşan yanlış inançlardan, bilgisizlikten kaynaklanan korkularını önleyerek cüzzam hastalığının erken teşhis edilmesinin sağlanması, dünya standartlarına uygun bir şekilde tedavisi ve izlenmesiyle hastaları topluma kazandırmaktır. CÜZZAM (LEPRA) HASTALIĞI Cüzam tanısı kolay, tedavisi kesin, erken tanı konduğunda önlenebilir, çağdışı bir hastalıktır. Dünyanın geri kalmış ülkelerinde, açlık, yoksulluk, yaşam ve temizlik koşullarının kötülüğü, sağlık hizmetlerinden yararlanamama, iyi beslenememe, aşırı üreme, iç savaşlar, sürekli göçler gibi nedenlerle kökü kazınamamaktadır. Bu haftanın amacı, toplumun cüzam ve cüzamlıya karşı oluşan yanlış inançlardan, bilgisizlikten kaynaklanan korkularını önleyerek cüzam hastalığının erken teşhis edilmesinin sağlanması, dünya standartlarına uygun bir şekilde tedavisi ve izlenmesiyle hastaları topluma kazandırmaktır. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, dünyada her yıl yaklaşık 200.000 yeni Lepra vakası tedaviye alınmaktadır. Lepraya bağlı olarak çeşitli sekel ve sakatlıklar bırakabilen komplikasyonlar gelişmektedir. Ancak etkin tanı ve tedavi yöntemleri sayesinde, günümüzde Lepraya bağlı ağır sekeller önlenebilmektedir.

Ülkemizde kayıtlı Lepralı hasta sayısı kümülatif olarak yaklaşık 1139 civarındadır. Son yıllarda yapılan taramalarda yeni tespit edilen hasta sayısında azalma görülmektedir (ortalama 1-5 vaka). Lepralı hastaların ilk tedavileri Eğitim ve Araştırma Hastaneleri ve Üniversite Hastanelerinin Deri ve Zührevi Hastalıklar ünitesinde yapılmaktadır. Ayrıca Deri ve Tenasül Hastalıkları Dispanserlerinde lepra hastalarının takiplerini yapmaktadır. Lepralı hastalarla ilgili her türlü izleme ve değerlendirmeler hastaların yaşadıkları ildeki sağlık kuruluşlarınca yürütülmektedir. Hastaların tedavi giderleri Sağlık Bakanlığı tarafından karşılanmaktadır.

Lepralı Hastalar bizim toplumumuzun insanlarıdır. Onlarla ilişkiyi kesmek onları toplum dışına itmek yerine, ihtiyaçları olan anlayışı, yakınlığı, destek ve sevgiyi göstermek önde gelen vatandaşlık görevidir. Lepra koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetlerinin hedefe ulaşması ile yakın zamanda dünyada ortadan kaldırılacağına inandığımız bir hastalıktır.

Cüzzam (Lepra) Nedir?

Bu sözcükleri birçok kez duyduğunuza eminiz. Ama acaba bildiklerimiz doğru mu?

Gelin sizlerin aklına gelmesi olası soruları yanıtlayarak onu anlatalım:

Başka adı var mı? Var.

Biz sağlıkçılar ona genellikle ”LEPRA” diyoruz Ama ilk kez tanımlayan kişinin adıyla “HANSEN HASTALIĞI” olarak da biliniyor.

Bu hastalık mikrobik bir hastalık mıdır?

Evet, doğru, etkeni “verem” yani “tüberküloz” hastalığını yapan basile hemen hemen aynı türde mikrop olan Mycobacterium leprae basilinin yol açtığı kronik bir hastalıktır. M.Lepra çok yavaş çoğalır ve hastalığın inkübasyon periyodu beş yıl civarındadır. Lepra yüksek oranda infeksiyoz (bulaşıcı) değildir. Tedavi edilmemiş, enfekte hasta ile çok yakın ve sık temas edenlerle ağız ve burun yolu ile damlacık enfeksiyonu şeklinde bulaşır.

Tarihçesi

Lepra Çin, Mısır ve Hindistan’da çok eski çağlardan beri görülmektedir. Tarihte Lepra ile ilgili kayıtlar M.Ö. 600 yılına aittir.

Herkes bu hastalığa yakalanabilir mi?

Hayır, hastalığın oluşması için 2 koşulun bir arada olması gerekir.

  1. Bu mikroba karşı (Mycobacterium leprae) doğal bağışıklığın bulunmaması (insanların tümüne yakınında bu doğal bağışıklık vardır. Doğal Bağışıklığın olmaması hali, insanlara kendinden önceki soylardan geçen bir özelliktir. Bu bağışıklık halini bir testle anlamak olasıdır). Bu bağışıklık Lepromin Testi (Mitsuda Testi) ile anlaşılabilir.
  2. Dışarıya basil çıkaran aktif durumda bir hastanın bulunması ve onunla uzun süreli ve çok yakın temas halinde olmak. Bulaşma genellikle aynı aile içindeki büyüklerden 10-11 yaşına kadar olan çocuklara yönelik olarak çıkmaktadır.

Hastalık belirtileri hemen ortaya çıkar mı?

Birçok hastalıkta olduğu gibi bu hastalığında kuluçka süresi vardır. Yani belirtiler mikrop vücuda girdikten sonra ortaya çıkmaz. Lepra hastalığında etken vücuda alındıktan 2-7 yıl sonra ilk klinik belirtiler ortaya çıkar. Kuluçka süresinin değişken ve uzun olması tanı koymayı güçleştirmektedir.

Ne tür belirtiler görülür?

Mikrop kollarımız ve bacaklarımızda bulunan ve duyuları beyne ileten duyu sinirlerinin ya da beyinden iletilen emirleri kaslara götüren motor sinirlerin çevresinde bulunan kılıfı oluşturan hücrelerin içine yerleşir. Bu hücrelerde yıkıma yol açar. Sinir yoluyla deriye kadar ulaşarak deride bazı belirtilere yol açar. Bu belirtilerin görünüşleri değişik biçimlerde olabilir. Deri yüzeyinden kabarık ya da biraz daha büyük çok kabarık olmayan kırmızı – mor renkli kabarıklıklar (PAPÜL), değişik büyüklükte, keskin sınırlı, yine pembe-kırmızı-mor parlak renkli deriden hafifçe kabarık kızartılar (PLAK), özellikle yüz, göz çevresi, yanaklar, dirsek ve dizlerin dış-ön yüzlerinde daha sık görülen nohut-ceviz büyüklüğünde topak ve kabartılar (NODÜL), bu lezyonların bazılarının açılmasından oluşan yaraların izleri (SKATRİS- SAKAR), kol ve bacaklarda his kaybı veya azalması,bazı hareketleri yapmada zorlanma ve güç kaybı, burunda tıkanıklık ve zaman zaman görülen hafif kanamalar, kol ve bacak sinirlerinin bulunduğu yerlerde duyarlık ve ağrı genel ve sık görülen belirtiler arasındadır. Ancak bu belirtilere benzer durumların olduğu çok sayıda hastalık olduğu unutulmamalıdır.

Lepraya nasıl tanı konur?

Tanı koymak için öncelikle lepradan kuşkulanmak gerekir. Kuşkulanılacak kişiler öncelikle eski lepralı hastaların yakınlarındaki kişilerdir. Bunlarda lepra hastalığı mutlaka aranmalıdır. Genel olarak deri ve periferik sinir sistemi belirtileri olan kişilerde, uzun süreli kaşıntı, yanma, ağrı gibi subjektif yakınmaya yol açmayan, hatta duyu kusuru gösteren deri belirtileri olan kişilerde ayrıca tanı içine leprayı da eklemek uygun olacaktır.

Tedavisi var mı?

Lepranın tedavisinde ilk basamak hastanın hijyenik ortamda bulunması; başarılı bir lepranın tedavisi için ilk en önemli koşul doğru tanı ve erken tedavidir.

Aynı verem tedavisinde olduğu gibi en az üç ilaçtan oluşan bir kombine tedavi ile en çok 6 ay/1 yıl içinde hastalar tamamen tedavi edilmektedirler. Üstelik tedavi için gerekli olan ilaçları devlet ücretsiz sağlanmaktadır.

Lepra tedavi edilebilir bir hastalıktır ve erken evrelerdeki tedavi sakat kalmayı önleyebilir. Minimal düzeydeki bir eğitimle, Lepra sadece klinik bulgulara dayanılarak kolaylıkla teşhis edilebilir.

Lepralı Hastalar bizim toplumumuzun insanlarıdır. Onlarla ilişkiyi kesmek onları toplum dışına itmek yerine, ihtiyaçları olan anlayışı, yakınlığı, destek ve sevgiyi göstermek önde gelen vatandaşlık görevidir. Lepra Temel Sağlık Hizmetleri olarak özetlediğimiz koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetlerinin hedefe ulaşması ile yakın zamanda dünyada ortadan kaldırılacağına inandığımız bir hastalıktır.

Kaynak:

http://www.thsm.gov.tr/upload/files/D_NYA%20LEPRA%20G_N_.pdf

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.