Cem Yılmaz’ı severim. Neredeyse tüm komedi gösterilerini ve filmlerini izlemişimdir. Her birinde ayrı bir tat ve doku bulunur. En azından ben öyle hissederim. Çünkü; Cem Yılmaz’ı günümüzün Nasreddin Hocası olarak görürüm..
Cem Yılmaz’ın söylemlerinde geçen anektodları biriktirdiğinizde tutarlı bir yapı oluştuğunu görebilirsiniz. Ben bu yazımda iki farklı olgusundan yola çıkarak hemşirelik mesleğini ele alacağım.
Uzun bir yazı olabilir. Zihni bu tarafta olmayan arkadaşlarımızı buradan ulaşabilecekleri komik kedi videolarını izlemeye geçebilirler.
Birinci Olgu: EĞİTİM ŞART!
Cem Yılmaz’ın Doritos reklamını izleyerek bir hafızayı canlandıralım.
Lisans mezunu bir hemşire en az 16 yıl boyunca eğitim almıştır. Fakat mezun arkadaşlarımız ile konuşurken eğitim ile ilgili algılarının düşük olduğunu görüyorum. Hatta ‘EĞİTİM NEDİR?’ sorusunun cevabını alamıyorum. İsterseniz kendinize bir sorun.
16 yıl boyunca dışarıdan bir müdahale yapılıyor ve kişi bu müdahalenin fakında olmuyor. Sonuçlarını düşünmüyor. Üzerine kafa yormuyor.
Okul bitince (4 yıllık eğitim sonrası) sudan çıkmış balığa benziyor. Çünkü eğitim sürecinde öğrenmeyi hep dışarıdan beklemiş bir yapı oluşuyor. Başarısız olduğunu düşündüğünde ise bu başarısızlığının nedenini de dışarıda arıyor.
Arayış haline giren mezun hemşire kısa süreli eğitimlerin peşinden koşarak hayatının değişmesini bekliyor. 4 yıllık meslek eğitim sürecinde değişmeyen yapının bir anda değişmesini beklemek gibi gaflete düşerek beklentilerini yüksek tutuyor. Bu durumun değişmediğini görünce ise tükenmişlik dediğimiz olgu başlıyor.
Böyle bir durum ile karşılan hemşire arkadaşıma önerimi çok sade ifade edecek olursam; düşünce sistemini değiştirecek eğitimlere katılması olacaktır. Bu eğitimler cüzii miktarlarda ücretli olabilir. Bir kişinin yeri geldiğinde 40 yıllık deneyimi 2000 kalori bir MCDonal’s menüsünden veya bir Starbucks kahvesinden daha değerlidir. Size bir şey katacağını düşündüğünüz her ne var ise ona yatırım yapın.
Unutmayın, gelecek bazen bugünlerimizin feda edilmesi sonucu elde edilir.
İkinci Olgu: Eğitim Nasıl Yapılır?
Bu konuda çok büyük sorunlarımız var. Hemşirelik eğitimi verenlerin büyük bir bölümünün eğitim felsefesinden yoksun olmalarının çok büyük acılarını camia olarak çekiyoruz. Hocasından ne gördüyse aynısını yapan büyük bir kesimin varlığı mesleği uçuruma her gün bir adım daha yaklaştırıyor. Bu durum hakkında konuşunca ‘Biz kötü hemşire miyiz?’ lafı ile karşılaşıyoruz. İçimden iyiysen iyi olduğunu kanıtla diyesim geliyor fakat ölçme – değerlendirmeden de bi haber olduğumuz için konuşmayı çok fazla uzatmamayı tercih ediyorum.
Eğitim deyince aklımıza hemen onunla ilgili bir ders açalım. Ders açalımdan kastımız ise öğrenciye literatürde ne varsa üzerine boca ediyoruz. Bunu değiştiremiyoruz. Çünkü diğer eğitim anlayışlarını ve yöntemlerini bilmiyoruz. Bilsek uğraşmak istemiyoruz.
Şuan hemşirelik alanında Sağlık Bakanlığı Onaylı Sertifika Programlarına kafayı takmış durumdayım. O sertifika programlarının bana ifade ettiği şey çok ağır geliyor. Sağlık Bakanlığı sanki o sertifika programları ile akademiye ‘Siz 4 yılda bize kaliteli öğrenci yetiştiremiyorsunuz, benim belirlediğim içeriklerle mezuniyet sonrası hatırlatma kursu düzenliyorum’ diyor. En azından dediğim gibi ben öyle algılıyorum 🙂 Böyle algılamamın edeni ise o sertifika programlarının içeriğinin gerçekten %80’inin belki daha fazlasının lisans tekrar olması. Bir de böyle bir sektörün en %65 karla çalışması ise bu kadar yaygın olmasını sağlıyor. Kimse bu içerikler güncel ihtiyaçları karşılamıyor demiyor.
Bizim eğitim anlayışımız ünlü düşünür Cem Yılmaz’ın Anadolu Rock Nasıl Yapılır? anektodu ile benziyor. Çünkü biz orijinal bir şey yapmıyoruz. İçinde o olsun, bu olsun, tamam şimdi oldu diyoruz. Bu videoyu izleyerek ne demek istediğimi anlayabilirsiniz.
Bu konularda danışmayı, akıl almayı, iyi örnekleri sevmiyoruz. Çoğu zaman kim uğraşacak onunla diyoruz. Olanlar eğitim almak için çabalayan binlerce hemşire adayına oluyor.
Şuan gündemde hemşirelikte akreditasyon vs var. Bu bir fırsat. İyi değerlendirmek lazım. Bu olguya sadece bir kağıt gözüyle bakılırsa yada kağıda imza alırız, ertesi gün eski haline döneriz kültürü olursa çok büyük sorunları ortaya çıkartan bir sistem kurmuş oluruz.
Ayrıca lisans, yüksek lisans, doktora standartlarının işler olmaması çok kalitesiz bir mesleki camianın oluşmasını sağlıyor. Lisans dersi alır gibi yüksek lisans ve doktora yapan grupların olduğunu görüyoruz. Umarız bu dersleri açan akademisyenler paraya baktığı kadar yok ettikleri nesillere de bakarlar.
Ben elimden geldiğince duygu ve düşüncelerimi sizlerle paylaşıyorum. Bu konuda hemşirelik ve ebelik mesleğine mensup herkese ulaşarak en azından birlikte düşünmeye ve üretmeye davet ediyorum. Bunun ancak benim gibi kendini ifade edebilen, refleksiyon yapabilen bir hemşire ve ebe topluluğunun oluşması ile değişimin sağlanabileceği inancındayım. Bu nedenle blog yazarlığı kursu düzenliyorum. Kursumuza gösterilen yoğun ilgi ile çok memnunum. Bu kursların içeriğini geliştirerek ülkede hemşirelik turnesi yapmayı planlıyorum.
Siz de kursumuza katılarak önce kendi içinizde ve sonra bizimle bu yolcuğa çıkabilirsiniz. Size bu kursta emek, çalışmak ve hayal kurmaktan daha fazlasını vaat etmiyorum.
Kurslarımız ile aşağıdan detaylı bilgi alabilirsiniz.
**
İstanbul’un Nişantaşı semtinde 7 Nisan ve 21 Nisan Pazar günleri 1 tam gün sürecek 2 kurs düzenliyoruz.
Size uygun her iki kursumuzdan birine katılabilirsiniz. İki farklı kurs düzenlememizin sebebi ise nöbetli çalışan ebe ve hemşirelerin iki kurstan birine nöbetlerini ayarlayabilmesi içindir.
Katılımcılarımızın adına düzenlenmiş katılım belgesi verilecektir.
**
Hemşire ve Ebeler İçin BLOG YAZARLIĞI Kursu – 1
Tarih: 7 Nisan 2019, Pazar Saat: 09:00 – 17:50
Yer: Çatı Atölye, Halaskargazi Mah. Matbaacı Osmanbey Sok. 67-3 Nişantaşı / Şişli – İstanbul
Son Kesin Kayıt Tarihi: 31 Mart 2019
Kurs Linki: http://www.saglikatolyesi.com/hemsire-ve-ebeler-icin-blog-yazarligi-kursu-1-7-nisan-2019/
**
Hemşire ve Ebeler İçin BLOG YAZARLIĞI Kursu – 2
Tarih: 21 Nisan 2019, Pazar Saat: 09:00 – 17:50
Yer: Çatı Atölye, Halaskargazi Mah. Matbaacı Osmanbey Sok. 67-3 Nişantaşı / Şişli – İstanbul
Son Kesin Kayıt Tarihi: 12 Nisan 2019
Kurs Linki: http://www.saglikatolyesi.com/hemsire-ve-ebeler-icin-blog-yazarligi-kursu-2-21-nisan-2019/
**
Ücret Ödeme Bilgileri
Taner Onay
Yapı Kredi Alaplı Şubesi – İBAN Numarası: TR95 0006 7010 0000 0095 6497 00
Ücret
Hemşire & Ebe: 100 TL
Öğrenci Hemşire & Ebe: 75 TL
Kursa ön başvuru yapmış kişilere ön başvuru sırasına göre mail ve WhatsApp üzerinden İBAN numarası gönderilecektir. İBAN numarasına ön ödeme olarak en az 50 TL yatırmanız (ücretin tümünü yatırabilirsiniz) gerekmektedir. Geri kalan ücreti kurs günü elden verebilirsiniz. Gönderdiğiniz ücretin bilgi bölümüne adınızı soyadınızı ve kurs 1 veya kurs 2 yazmanız yeterlidir. (örnek; Adını Soyadınız, KURS 2) Ücreti yatırdıktan sonra bizi bilgilendirebilirsiniz.
İptal Koşulları
- 15 gün öncesinden bildirilen iptallerde ücretin tümü geri ödenir.
- 1 hafta öncesi bildirilen iptallerde ücretin %30’u geri ödenir.
- 24 saat içerisinde bildirilen iptaller için ödeme yapılmaz.
Kariyerinizi şekillendireceğini düşündüğümüz kursumuzda sizleri görmek bizi mutlu edecektir.
Bize aşağıdaki iletişim kanallarından her zaman ulaşabilirsiniz.
Araş. Gör. Taner Onay – Fenerbahçe Üniversitesi
WhatsApp: 0541 667 67 91
E-mail: taneronay@gmail.com
E-mail: saglikatolyesi@gmail.com
Sevgilerimizle.