Bilim birikerek ilerleyen bir sistemdir.
Bilim yeni bilimsel yöntemlerin bulunmasıyla çok farklı değişimler geçirmiştir.
Bilimin geçen yüzyıllarda yavaş ilerlemesinin nedeni olarak bilginin aritmetik artış sergilemesine bağlanıyor. Yani; bir bilgi 1-2-3-4-5-6 … şeklinde artış göstermiştir. Bunu sizde çok rahat görebilirsiniz.
Günümüzde ise bilgi geometrik olarak artmaktadır. Yani; bir bilgi 1-2-4-8-16-32 … şeklinde artış göstermektedir. Bunu çok rahat görebileceğimizi düşünüyorum. Örneğin; sizin gün içinde maruz kaldığınız bilgi ile ürettiğiniz bilgi babanızın sizin yaşınızdayken maruz kaldığı bilgi ve ürettiği bilgi arasında uçurumlar bulunmaktadır. Siz bir selfi çekerek internetin dehlizlerine bir veri bırakıyorsunuz. Bu bir şekilde bilgiye dönüşüyor.
Diğer bir örnek ise; neredeyse hayatınız sonuna kadar okuyamayacağını kadar süreli yayın çıktığını görüyorsunuz. Bu bile sizde bir farkındalık oluşturmaya yetiyor.
Bu kadar bilgi kırıntısının içinde bize doğru yolu hangi bilgi gösterebilir? Bunu düşündük mü? Bir kitap veya gönderi okuyup hayatınızın değişmesini bekleyebilir misiniz?
İşte size burada bütünü görebilme farkındalığı sağlayabilecek bilimin yeni bir yaklaşımından bahsedeceğim.
Bu yeni yaklaşımın adı Bağlantısal Bütünsellik‘tir.
Bağlantısal Bütünselliği basit anlamak istiyorum. Ne kadar basit anlatırsam o kadar iyi öğrendiğimi de sınamak istiyorum.
Öncelikle bilim geçmiş yıllarda verinin az ve bu veriyi işleyecek yöntemlerin gelişmemiş olması gibi nedenlerle kısıtlı incelemeler yapmışlardır. Bunu örnekle açıklayalım isterseniz.
Aşağıda bir tel üzerinde kuşlar görmektesiniz. Bilim bu tel üzerinde ki kuşları ya tek tek inceliyordu yada bir tel üzerindeki kuşları inceleyebiliyordu. Bunları inceleyerek kuş ekosistemi, davranışı vs neyi araştırıyorsa onun hakkında yargılara varıyordu. Bu bilimin kısıtlılıklarından kaynaklanmakla birlikte yanılma payınızı yüksek derecede artırıyordu.
Şimdi ise artık bilime karşı bakışımızı değiştirmek üzere yeni yöntem olan bağlantısal bütünsellik yaklaşımına bakalım. Aşağıda havada kendi içinde anlamlı hareketler yapan bir kuş topluluğu görüyorsunuz. Bu kuş topluluğunda her bir kuş ne kadar bireysel olsa da bir bütünün parçası aynı zamanda. Burada bir bütün olarak davranış sergilemeye iten bir olgudan söz edebiliriz. Bu yaşamdır. Tek bir organizma gibi hareket etmeleri burada farklı bir bilinç oluşturulduğunun göstergesidir.
Sizce burada bir kuşu inceleyerek kuş ekosistemi ile ilgili bilgilere ulaşabilir miyiz?
Ya da bir kaç makale okuyarak kanıt düzeyinin yüksek olduğunu söyleyebilir miyiz?
Prof. Dr. Türker Kılıç’ın bu konu ile ilgili çok güzel ve açıklayıcı bir konuşması var.
Sizi var eden siz değilsiniz. Sizi var eden yanınızdakidir. Herşey içinde bulunduğu ağ ile gerçekleşir. Yaşam birbirini içerisine girmiş enformasyon ağları sonucu ortaya çıkar. Bu bağlantısal bütünsellik genomun kendisinde de vardır, evrenin kendisinde de vardır.
Bilim dikkatini bütünü oluşturan parçacıklardan, bu bütünü oluşturan parçacıklar arası bağlantılara yöneltmiştir. Bu bağlantısallık bilgi oluşturan bir sistemdir.
Diğer bir örnek ise; karıncaların bağlantısal bütünsellik modeli ile kale inşaa etmesi ve bir ordu gibi istila için belirli düzenle ilerlemesini görebilirsiniz.