Transfüzyon uygulamalarının öncesi ve sonrası en büyük baş belamız ateş diyebiliriz. Ne öncesinde ne de sonrasında ateşin görülmesini istemeyiz. Peki ateş bu kadar neden önemli?
Transfüzyona başlamadan önce ilk yapılması gerekenlerden biridir hastanın vital bulgularının alınması. Hele hastanın ateşi varsa ne yapacağımızı şaşırırız. Literatürde ateşli hastaya transfüzyon yapılmaz gibi bir kanıt olmamasına rağmen genel bir yargı mevcut. Hastanın ateşi varsa bir durunuz!!!
- Transfüzyona bağlı gelişebilecek reaksiyonları gölgeleyebileceğinden dolayı hastanın ateşinin olmaması tercih edilmektedir. Antipiretik uygulanması sonrası transfüzyona başlanabilir. Fakat acil durumlarda hastanın ateşine bakılmaksızın uygulama yapılması gerekmektedir.
- Genellikle trombosit sayısı 10×109 /L üzerinde olan ateşsiz hastalara trombosit süspansiyonu yapılmaz.
- Hasta ateşli ve enfeksiyon ihtimali var ise, transfüzyon alt eşik değeri olarak 20×109 seçilir.
Ateşli durumlar oksijen gereksinimini artırmasından dolayı hastanın transfüzyon ihtiyacını tetikleyebilmektedir. Bu nedenle bazı hastalar için yeterli olan hemoglobin düzeyleri ateşli hastalarda ihtiyacı karşılayamayacağından dolayı hastanın klinik durumu düşünülerek transfüzyon kararı verilmelidir.
Transfüzyon sonrası ortaya çıkabilecek bir çok reaksiyonun ilk belirtisi ateşdir. Bu nedenle favoribahis transfüzyon sırasında ve sonrasında ateş görüldüğünde ilk olarak transfüzyon durdurulmalı, ürün ile hasta bilgileri kontrol edilmeli, hastanın doktoruna bilgi verilmelidir.
Transfüzyon sonrası görülen her ateş bir transfüzyon reaksiyonu şüphesidir. Hastanın 24 saat içerisindeki ateş öyküsü, enfeksiyon durumu, var ise kültür sonuçları yorumlanarak transfüzyon reaksiyonu olup olmadığına karar verilmelidir.
İnsanın gönlüne Ateş düşmesin, trnfüzyonda ateş düşmüş önemli değil…