Uzun süredir hemşirelik yapıyorsanız anafilaktik bir durumla karşılaşmama durumunuz neredeyse sıfıra yakındır. Hemşirelerin belki de en fazla dikkat etmesi gereken konulardan biri hastada gelişen anafilaksidir. Hemşirenin ani gelişen bu durum için bilgisinin çok keskin olması gerekir. Böyle bir durum karşısında ne yapacağı ile bilgisi olmayan yada bilgisine güvenemeyen hemşirenin malpraktis niteliğinde durumlarla karşılaşması olasıdır.
Bunun için sizlere anafilaksi ile hemşirenin bilmesi gerekenleri aşağıda vermeye çalıştık.
Hiyeroglifik kalıntılardan elde edilen bilgiye göre, M.Ö. 2641 yılında Mısır Firavunu Menes’in arı sokması sonucu ölmesi, tarihte kayıtlı ilk anafilaktik olay olarak adlandırılmaktadır.
Hastanın sağlık öyküsünün yetersiz alınması, ölüm nedeniyle ilgili spesefik bulguların olmaması, tanıyı kesinleştirecek yeterli laboratuar testlerinin olmaması ve yanlış tanı kodlaması gibi nedenlerden dolayı anafilaksiye bağlı ölümler gerçek oranda bildirilmemektedir. Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere ve diğer Avrupa ülkelerinde yaşamı tehdit eden veya ölümcül reaksiyonlar sıklığı ile ilgili yapılan çalışamalarda ağır anafilaksi sıklığı on binde 1-3 kişi, ölümcül reaksiyonların sıklığı ise yüz binde 1-3 kişi olarak hesaplanmıştır.
Anafilaksinin En Sık Karşılaşılan Nedenleri
Anafilaksiye en sık neden olanlar besinler, ilaçlar ve böcek sokmalarıdır.
1. Besinler
En sık görülen anafilaksi nedeni besinlerdir. Sıklıkla anafilaksiye neden olan besinler yerfıstığı, fındık, balık ürünleri, süt, yumurta ve susamdır. Ayrıca basinlerdeki katkı maddeleri (baharat, renklendirici) ile birlikte bulunan maddeler (ev tozu) ve parazitler (Anisakissipex) de anafilaksiye yol açabilmektedir. Bazı besinler arasında çapraz reaksiyon nedeniyle de anafilaksi tablosu görülebilmektedir.
2. İlaçlar
İlaçlara bağlı gelişen anafilaksi, orta yaş ve üzerinde daha yaygındır. Antibiyotikler (özellikle penisilinler ve beta-laktam grubu diğer antibiyotikler), nonsteroid antienflamatuar ilaçlar (NSAİD), proton pompa intibitörleri, antihipertansifler, düşük molekül ağırlıklı heparin preperatları ve anestezik ilaçlar, en sık anafilaksi nedenleridir. Hastane başvurularının %3-6’sında, yatan hastaların ise %10-15’inde morbidite ve mortaliteye neden olan ilaç alerjileri gelişebilmektedir.
3. Böcek Sokmaları
Anafilaksi vakalrının %18,5’inden, böcek sokmalarının sorumlu olduğu rapor edilmiştir. İlk sokma ile bile ciddi reaksiyon görülebilir. Sokma ile venom salgılayan (arı ve karınca) böcekler anafilaksiye neden olabilmektedirler.
4. Aşılar
Aşılar, sıklıkla hastane veya muayenelerde hemşireler tarafından uygulanmaktadır. Aşı reaksiyonları, aşıdan hemen sonra ortaya çıkabileceği gibi birkaç gün sonra görülebilmektedir. Reaksiyonlar aşının içeriğine ve çevresel faktörlere bağlı olabileceği gibi, çoğunlukla neden tam olarak saptanamamaktadır.
5. Lateks Alerjisi
Doğal lateks, kauçuk ağacının özsuyundan elde edilir ve çok sayıda antijenik özellikte madde içermektedir. Lateksle sık teması bulunan sağlık çalışanları, spinabifidalı hastalar, sık opere olanlar, katater kullanan hastalar, AIDS’li hastalar lateks alerjisi açısından risk grubundadır.
6. Egzersiz
Egzersiz öncesinde besin alımı önemlidir. Yoğun gıda alımı ve egzersiz anafilaksiye kadar uzanan şiddetli tablolara yol açabilmektedir. Egzersize bağlı anafilaksi tablosu ile daha çok büyük yaştaki erkek çocuklarda karşılaşılmaktadır.
Anafilaksi Risk Faktörleri
Anafilaksi insidansını ve seyrini etkileyen çok sayıda etken vardır. Anafilaktik reaksiyonları, risk faktörlerini ve etkenlerin özelliklerini bilmek, bu konuda hatalı tanı, tedavi ve bakım uygulamalarını engeller ve anafilaksiye karşı doğru önlem alınmasına rehberlik eder.
1. Yaş
0-1 yaş grubundaki çocukların anafilaksi tanısı almadaki zorluklar, adölesanların tetikleyicilerden kaçınmama gibi riskli davranışsal faktörler, yaşlılığa eşlik eden kronik hastalıklar ve kullandıkları ilaçlar nedeniyle bebekler, adölesanlar ve yaşlılar riskli grupları teşkil ederler. Radyokontrast madde, plazma genişleticiler ve anesteziklere bağlı gelişen anafilaksilere, erişkinlerde maruziyetin daha fazla olması nedeniyle erişkin yaşlarda daha sık karşılaşılmaktadır.
2. Cinsiyet
Kadınlarda özellikle gebelikte ve mensturasyon döneminde anafilaksi riski östrojene bağlı olarak artmaktadır.
3. Antijenle Karşılaşma Yolu
Antijenin parenteral yol ile alımı anafilaksinin görülme sıklığını ve şiddetini arttırmaktadır.
4. Bölge ve Mevsim
Besinlere bağlı anafilaksi o bölgede yaşayan topluluğun beslenme alışkanlıklarına göre farklılıklar gösterebilir. ÖRneğin; Japonya’da deniz ürünlerine bağlı anafilaksi daha sık görülürken, Amerika’da yer fıstığına bağlı anafilaksi daha sık görülmektedir. Yaz aylarında böcek sokmasına bağlı anafilaksi daha sık görülmektedir.
5. Atopi
Atopik bünyeye sahip bireylerde besin, egzersiz, idiopatik olarak lateks ve rasyokontrast maddelere bağlı anafilaksi riski yüksektir.
6. Tedavi Aralığı
Aralıklı olarak ilaç alınması anafilaksi riskini artırır. Örneğin, gebeliğinde gestasyonel diyabet nedeniyle insülin kullanmış kadının daha sonraki gebeliğinde tekrar insülin alması gerekirse anafilaksi gelişme riski artar. Bu durum çok kısa süreli aralıklar için geçerli değildir.
7. Reaksiyonlar Arasındaki Süre
Son reaksiyondan sonraki sürenin uzaması anafilaksi riskini azaltır.
8. Sosyoekonomik Durum
Yüksek sosyoekonomik durum ve kuzey yarımkürede yaşama anafilaksi için önemli bir risk faktörü olarak değerlendirilmektedir.
9. Diğer Nedenler
Egzersiz, akut enfeksiyon, duygusal stres, bazal plazma histamin düzeylerinde artış (hiperhistaminemi) anafilaksinin riskini artıran diğer unsurlardır.
‘Hemşirelerin Anafilaktik Şokun Kliniği İlgili Bilmesi Gerekenler’ adlı yazımız ile konuyu pekiştirelim.
Kaynak: Tosun, B. & Özdemir, S., (2014), Anafilaksi ve Hemşirenin Sorumlulukları, Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Dergisi 30 (1): 140-152
Kaliteli Bir Hemşire Olmak İstiyorsanız, Kaliteli Bilgiler Tüketmelisiniz.