Görsel URL: https://c.tribune.com.pk/2014/03/687697-Teachers-1395893206-634-640x480.jpg

Sevgili okur; 

İlk paragraf benimle ilgili direkt başlık ile ilgili konuyu okumak istersen ikinci paragraftan devam edebilirsin. Sevgiler. 

Uzun zamandır yazamıyorum. Belki bu durumun farkındasınızdır. Hayatımda çok büyük değişiklikler yaptım. Tam zamanlı öğretim görevlisiydim. İstifa ettim. Şimdi ders saat ücretli sadece ilgi alanımdaki dersleri veriyorum. Aynı zaman içinde İstanbul’dan İzmir’e taşındım. Hayatımın 3-4 günü İstanbul’da geri kalanı ise İzmir’de geçiyor. Anlayacağınız mekik dokuyorum. Fakat bu süreç ileride hem hemşirelik mesleği hemde kişisel geleceğim güzel şeyler yapabilmem için gereken zaman ve mekana sahip olmamı ve daha rahat alanındaki iyi insanlar ile tanışmamı sağlayarak çok güzel geçiyor. Okumuzu daha ileriye atmak için çok fazla germek gerektiği düşüncesindeyim. Yazılarımı düzenli okuyan birisiyseniz benim hayat görüşümü az çok anlamışsınızdır. Sizlerle paylaşacak çok şeyim birikti. Hepsini artık tekrardan sizlerle paylaşayacağım. İstifa sürecimden sonra günde en az 10 saat bir şeyler okuyorum. Doktora eğitimim tam gaz devam ediyor. Çok güzel şeyler öğrendim. Sizlerle paylaşmak için sabırsızlanıyorum. Bu arada iki tane kitap yazıyorum. Bütünü görebilmek adına bu kitapların sizlerin işine çok yarayacağını düşünüyorum. Kitaplarımın eli yüzü toplandı. Fakat biraz süreye ihtiyacım yinede. Ayrıca bir şirket kurmaya çalışıyorum. İstediğimiz kilometre taşları ile ilerleyebilirsek hem sağlık sektörü hemde hemşirelik mesleği adına güzel çıktılar elde edeceğimizi düşünüyorum. Kısaca benden bu kadar. Dahasını ara ara yazacağım. 

Şimdi konumuza dönelim. 

Hemşirelik camiasında son bir haftadır Selçuk Üniversitesi Hemşirelik Bölümü için akademik kadro ilanına çıkmasıyla bir hareketlenme var. Bu hareketlenme düzensiz (kaotik ve karmaşık bir yapıya sahip olduğu için – sistemler teorilerini sizlere ileride anlatacağım) olduğu için başarılı bir şekilde sürdürülemediğini fark ettim. Sonra bu düzensiz hareketlenme eylemi ve Selçuk Üniversitesi’nin olaylı akademik kadro ilanı olgusunu ağzımda çiğnemek istedim. 

Bu olayı iki bakış açısı ile yazacağımı baştan belirteyim. Durduk yere linç edilmeyelim. 

Selçuk Üniversitesi Hemşirelik Bölümü için ‘Profesör’ kadrosundan iki adet ilan verdi. Sitesindeki ilana buradan ulaşabilirsiniz (Erişim Tarihi: 24.12.18 / 08:59)

Bu ilanda (aşağıda resmi mevcut) görüldüğü gibi iki adet HEMŞİRELİK ANABİLİM DALI üzerinden birer adet ısmarlama nokta atışı PROFESÖR ilanı verilmiş. Siparişlerin tam zamanında ve yerinde teslimatı için menüye zenginlik katılmış ve ayrıntılar çok net bir şekilde belirtilmiş. Bu konuda hemşirelik camiası adına hem klinisyen bir hemşire hemde akademisyen bir hemşire olarak bir kaç sorum var. Bu sorular muhataplarına ulaşır mı bilemem fakat ülke projeksiyonunda bu ilandan sonra benzer ilanları verecek kişilere ulaşması temennisiyle..

Olaylı ilanın görseli..

Soru 1. Hemşirelik akademik kadrolarına neden hemşirelik dışı kişiler alınıyor? 

  • Hemşirelik mezunu akademisyen bulamadınız mı?

Soru 2. Hemşirelik akademik kadrosuna neden alıma çıktığınız anabilim dallarında uzmanlaşmış kişilerin özelliklerini belirtmediniz?

Soru 3. Bu alınacak kişiler alınırlarsa hemşirelik bölümünde ders verecekler mi? 

  • Vereceklerse o alanda uzman olmayan kişiler bu dersleri nasıl verecekler? Hangi yeterlilik ve yetkinliklerini bize gösterebilirsiniz. 

Soru 4. Bu yapılanmayı hangi gerekçeler ile açıklayabilirsiniz?

Soru 5. (Sayın rektörüm ve dekanım bu sorum size) Kendinizin veya çocuğunuzun başvurabileceği kadrolar böyle işgal edilseydi nasıl hissederdiniz? 

Bu sorularımı daha fazla artırabilirim fakat bu konuda daha fazla sorudan ziyade konu üzerine düşünmeye ihtiyacımız var.

Ayrıca bu konu ile ilgili Change.Org da bir imza kampanyası başlatılmış. Ben bu yazıyı yazarken 4 bin 161 kişi imzalamış. Bir el atıverelim hadi.

İmza kampanyası linkine buradan ulaşabilirsiniz. 

Bu ilk bakış açısıydı. 

Yılarca hemşirelik eğitimi almış, sonrasında hem klinikte hem akademide ilerleme hayalini kurmuş ve ilana çıktığınız alanda dirsek çürütmüş bir grubun düşüncesi..

Diğer bir bakış açısı ise ülkemiz şartları üzerinde gerçekleşmesi çok az olan bir durumu irdeliyor. 

Yurt dışında (her yeri anlamayın, iyi okullardan bahsediyorum) bölümler proje ve takım odaklı çalıştıkları için MULTİDİSPLİNER, İNTERDİSİPLİNER ve TRANSDİSİPLİNER (çoğunu transdisiplineri ilk defa duyuyor olabilirsiniz, ayrı bir yazı konusu) ekipler kurarlar. Bu ekiplerin mensupları çoğu zaman kurulan araştırma merkezlerinde istihdam edilirler. Yine de bazı üniversiteler ise merkezlerinin oluşumlarını tam sağlayamadıkları için o kişilerin kadrolarını bölüm üzerinden istihdam edebiliyorlar. 

Gelin buna tanıdığım bir kişi üzerinden bir örnek verelim. 

Bu kişi Mustafa Özkaynak. Kendisi ile yaklaşık 3-4 yıl önce tanıştım. Şuan da kendisi Amerika’da Colorado Üniversitesi Hemşirelik Bölümünde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. Mustafa bey Endüstri Mühendisi. Hatta Marmara Üniversitesi mezunu. Buradan özgeçmişine ve ilgi alanlarına ulaşabilirsiniz. Aşağıda da resmini veriyorum.

Türkiye’den selam olsun..

Bu durumu şöyle açıklayalım. 

Mustafa beyin bir ENDÜSTRİ MÜHENDİSİ olarak Türkiye’de hemşirelik bölümünde kadrosunu görsek şeytan taşlar gibi taşlarız. Fakat yukarıda belirttiğim şekilde ideolojiden soyutlanmış ortamlarda bu çok doğal bir yapı. Çünkü biz ülke olarak bir konuya baş koyup, o alanın uzmanları ile İNTERDİSİPLİNER, MULTİDİSİPLİNER ve TRANSDİSİPLİNER çalışamıyoruz. Bunlar bize okullarımızda da öğretilmiyor. Çünkü hocalarımızda kendi aralarında çalışamıyor. Bunu eminim gözlemlemişsinizdir (Herkes bak bizim hocalardan bahsediyor diyecek, haklısınız onlardan bahsediyoruz).

Mustafa bey kendini o ekibin içine dahil etmek için nasıl çabaladığını kendisinden duysanız şaşarsınız. 

Ben bu akademik kadro alımın Mustafa beyde olan durumdan dolayı yapıldığını duymak isterdim. Tabi bunu bize topluma hesap verebilirlik ilkesi dahilinde şeffaflık içinde yapmalarını beklerdim, hala bekliyorum.. 

Böyle bir durumun olmadığı konusunda neredeyse hemfikiriz sanırım.

Bu nedenle sayın yetkililer;

Türkiye’de oy kullanan yaklaşık 250.000 den fazla hemşire ve hemşire adayı var. Bu kararınız ideolojik ise bu karardan erkenden vazgeçmenizi öneririm. 

Her konuda iletişime geçebilirsiniz.

saglikatolyesi@gmail.com mail adresinden 24 saat içinde geribildirim vermeye çalışıyorum. 

Sevgilerimle. 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.