Yaşamın neresinden dönülürse kardır..
Nilgün Marmara
Aynaya baktığında gördüğüm her yeri yara bandı içinde ruhumdu. Bazıları hala kanıyordu. Sızım sızım sızlıyordu. Umursamadım. çantamı aldığım gibi kendimi dışarı attım. Kimsenin bilmediği o deniz kıyısına gittim her zaman ki gibi. Soğuk rüzgar iliklerime kadar işlerken beynimden fikirler ruhumdan acılar rüzgarla sıyrılıp gitmiyorlardı. Sessizleştim. kendime kulak verdim. Bak yine geceler isyan. rüzgar uğulduyordu. bastıramadım daha fazla. sol yanağım ıslaklıktan dolayı sağ yanağımdan daha soğuktu. daha çok üşüdüm. Denizin hırçın dalgasında kaybolup gitmeyi arzuladım. amaçsızca. hem gidersem dedim, Kimsecikler farketmez ki. anlamazlar. Birde birde üzülen kimse olmaz. Durdum, düşündüm. Peki bu neyin üzüntüsüysdü. Kendime bile üzülmüyorken.
Hayaller kurduğun hayatın yıkıldığını görünce kendine bile güvenin kalmıyormuş insanın. Bir nevi gerileme. Yapacaklarım çok var dedim. istediklerimi hayallerimi düşündüm. çabaladım. Ama kendime bir şans vermenin mantıksızlığına Kapılamadım. kendimi kıyıya bağlayacak bir ip bulamadım. Hem benim yerim denizlerdir. Maisine doyamadım, siyahında boğulmak istediğim. Hem hem hem belki kimseyi beklemeye gerek kalmaz. gelip gelmicek diye ikilem yaşamazsın. çünkü orya kesin gelicektir. Ve dedim ki ölüm cesaret işidir. kendimi orada bıraktım. bir tepeye çıktım. gecenin ayazında üşürken, siyahında kaybolmaya başladım. sadece su hırçınlaşmıştı. Gidişimi kolaylaştırdı.