URL: https://hellocaremail.com.au/wp-content/uploads/2017/09/Untitled-1-47.jpg

 

Sağlık çalışanları ile hastalar arasında çok ilginç iletişim biçimlerinin olduğunu sık sık rastlamışsınızdır. Bu iletişim sorunlarının büyük bir çoğunluğunu sağlık çalışanlarının hastaların ihtiyaçlarını anlamakta zorluk çekmesine bağlıyorum. Aynı zamanda bu durumun diğer bir nedeni ise hasta ile sağlık personeli arasında güven ilişkisini kuramamasıdır.

Çünkü sağlıklı bireyin psikolojisi ile hasta bireyin psikolojisi arasında çok farklılıklar olabilmektedir. Kendimden örnek verecek olursam; 15 yıldır sedef hastalığım mevcut. Bir ara vücudumun yüzde 50’sine kadar yaygınlığı mevcuttu. O dönemde hayata bakışım genellikle olumlu olsa bile çok kötü bir şekilde depresif ve karamsar bir ruh haline bürünüyordum. Sağlık çalışanı ne yapsa benim için bir anlamı olmuyordu. Belki yaklaşımında samimiyet hissetmeyince kendimi o sağlık çalışanına ve tedaviye ait hissetmiyordum.

Hastalığım nedeniyle birçok doktorla ve sağlık kuruluşu ile yolum kesişti. Çok az sağlık kuruluşu ve doktor ile bir güven ve samimiyet ilişkisi kurdum. Bunun aynısını yatan hastalar eminim hemşiresi, ebesi ve diğer sağlık personeli ile kuruyordur. Bu güven ile tedavinin daha etkili olduğunu gördüm. Hemşire olarak çalışırken bunu hayatımın ana prensiplerinden biri olarak gördüm. Bu prensipten kaynaklanan davranışlarım gözümün önünden gitmeyen hikayeler bıraktı.

Sizce bakım veya hizmet verdiğiniz hastalarınız ise güveniyor mu?
Bir sağlık personeli olarak güvenilir tavırlar sergiliyor musunuz?

Bu sorular bayağı zorlu.

Yüzleşmemiz gerek.

Gerçekten birine inanmak, bu kişi size yardım eden kişi ise çok daha farklı sonuçlar elde etmenizi sağlıyor.

Bu yazımda bir sağlık çalışanı olarak hastalarınız ile ilişkinizde nasıl bir güven ortamı oluşturmanız için gerekli önerilerde bulunacağım.

1. Aktif bir dinleyici olmak, geri bildirim vermek

Hastaları dinleyiniz. Sözlerini kesmeyiniz.

Daha önce bulunduğum bir ortamda sağlık çalışanlarının hastanın sözünü 18. saniyede kestiğini duymuştum. Sanırım bunu kendi yoğunluklarımızda çok sık yapıyoruz. Bu kişiyi yok saymaktır. Aynı zamanda hastayı dinleyerek elde ettiğiniz anamnez ile hastaya tanıları %70-80 oranında koyabildiğimiz gibi bir gerçekte söz konusu. Hastanın ifade ettiği her şey bizim için çok önemlidir.

2. Hastayı veya bireyi kendine özgü bir insan olarak kabul etmek ve bunu hissettirmek

Hastalarımızı sadece bir madde, bir iş olarak görmek bizi profesyonellikten alıkoyar. Hasta bir iş değildir. Hasta bir bireydir. Tüm özellikleri ile oradadır. Hastalıklar aynı olabilir fakat her hastalık her hastada aynı gidişatı göstermez. Bu durumun farkında olarak hastalar ile güven ilişkisi kurmalıyız.

3. Hastaya güvende olduğunu ve kendisi için çalışıldığı hissini vermek

Çoğu kişinin hasta olduğunda bencillik düzeyi artar. Çünkü hayatta kalmak temek motivasyonlardan biridir. Bu motivasyon ile bir risk söz konusu ise bu kişilerin bencil olması çok doğaldır. Bunun için bu durumun farkında olarak hizmet verdiğimiz hastaya onun için orada olduğumuzu ve güvende olduğunu hissetmelerini sağlamamız gerekir.

4. Kendine özgü duygu, düşünce ve inançlarının olduğunu kabul etmek

Her hasta daha önce belirttiğimiz gibi özeldir. Sadece fizyolojik tepki vermezler. Her hasta size inançları doğrultusunda duygusal tepkilerde verir. Bu durumu göz önüne alarak her hastamızın dini inancına, düşüncülerine ve duygularını kabullenici olmak çok önemlidir. Hasta bizim kabullenici bir tavır sergilediğimizi gördüğünde bize karşı güveni artacaktır.

5. Durumu ile ilgili gerçeği iletmek ve tutarlı olmak

Hastalar ile açık bir şekilde konuşmak önemlidir. Umut sattığınızda yani durumu olduğu gibi göstermediğinizde kişi gelecekte size karşı bir güven sarsılması yaşayacaktır. Bu bazı hastalara durumundan dolayı tanısını söylememe olayından farklı bir durumdur. Özel durumlarda farklı yaklaşımlar sergilenebilir. Fakat hastamıza karşı tutarlı olmak çok önemlidir. Tutarlılık bizim hastamıza karşı dürüst olmamızı sağlayan bir süreç mekanizmasıdır.

**********

Dünya çok hızlı değişiyor.

Hemşirelik ve ebelik camiasının bu değişime ayak uydurabilmesi için hayat boyu öğrenmeye önem vermesi gerekmektedir. Hayat boyu öğrenen hemşireler ve ebeler oluşturmak için Sağlık Atölyesi ve Dijital Hemşire bloglarını kurduk.

Bu anketle Sağlık Atölyesi ve Dijital Hemşire bloglarının hayat boyu öğrenmenize etkisini ölçmeye çalışıyoruz.

Bu çalışmaya destek vermeniz bizim için çok elzemdir. Çünkü bu çalışma sonunda ulusal çapta bir değişim dalgası yaratabiliriz.

Ne kadar çok hemşirelik ve ebelik camiası mensubuna ulaşırsak çalışmadan çıkan verilerin güvenliği ve hemşirelik ve ebelik mesleğine katkısı fazla olacaktır.

Desteklerinizi bekliyoruz.

Aşağıda çalışmanın linki yer almaktadır.

Daha güzel şartlarda yaşamak ve çalışmak amaçlı 4-5 dakikanızı ayırmanızı rica ediyoruz.

Unutmayın, damlaya damlaya göl olur.

https://goo.gl/forms/8isSf4Du6z3lZ5BE3 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.