Merhabalar;

Tıp eğitimi doktorasına başladıktan sonra eğitim sistemini iyice sorgulamaya başladım. Her işlediğimiz dersten sonra genellikle nasıl eğitim aldığımızı kendime soruyorum ve analiz ediyorum. Tabi bazı gözlemlerim, okumalarım sonucunda çıkarımlarım oluyor. Aşağıdaki yazı ise bu çıkarımlarımdan ve eleştirilerimden bir tanesidir.

Başlık size çok ilginç gelmiş olabilir. Böyle bir başlık atmanın sebebi ise eğitimin sadece verilen bilim disiplini içerisinde değil, hayatın her yerinde her alanında olmasından dolayı insan yetiştirmenin önemi üzerinedir.

Yazımda hemşirelik ve ebelik mesleklerinin eğitimleri üzerine eleştirilerim de bulunmaktadır. 

İnsanı eğitmek sadece hekim, hemşire, öğretmen, mühendis gibi bilimsel tabanda yapılmıyor. Eğitim tüm alanları içine alan bir olgu. Biz bunu sporda, sağlıkta, sanayide görebiliyoruz.

Şimdi ise ana konumuza gelelim.

Barcelona Futbol Kulübü dünyanın en iyi futbol kulüplerinden biridir. Peki dünyanın en iyi futbol kulübü olmak için genç yetenekleri bulup nasıl eğittiklerini hiç düşündünüz mü? Başarılarını istikrarlı bir şekilde sürdürmek için hep en iyilerle çalışmak ve en iyi eğitim, gelişim yöntemlerini kullanmaları gerektiğini tahmin edebilirsiniz.

Dünyada uzun bir süredir istikrarlı başarı sağlamış bir takımın bu başarısının altında yatan sır nedir?

Barcelona takımının La Masia adlı bir alt yapı sistemi var. Sloganı ise ‘Bir kulüpten daha fazlası’. Slogan bile içinde bir kültür olduğunu hissettiriyor. Belki sizde bir Barcelona maçı izlerken bu hissiyatı alıyorsunuzdur. Alt yapı ile eğitilecek sporcuların çiftlik evi anlamına gelen bir yerde birlikte yaşamaları sağlanıyor. Burada küçük yaştan itibaren spor kültürünün ve takım ruhunun oluşturulması sağlanıyor.

Bu ortamda ek olarak spor ve eğitimler yapılıyor. Amaçları sadece futbol oynamak olmayan gruba; aynı zamanda akıllı oynamayı, manevi değerleri, yardımlaşmayı öğretiyorlar. Günlük rutinleri içerisinde bir maç süresi kadar teknik eğitim alan bu futbolcular, geri kalan sürede hep diğer önemli olan değerleri ediniyorlar.

Potansiyel futbolcular yüksek değerler altında yetiştiriliyor.

Örneğin; fairplay dediğimiz duruma göz yuman ve arkadaşını düşürünce kaldırmayan kişiler takıma alınmıyor. Uzun süre birlikte yaşamayı öğrenmiş bu kişiler; aynı takımda forma giydiklerinde ise bu değerler sistemi ile inanılmaz bir iş birliği içerisinde mücadele ediyorlar. Barcelona’nın en fazla pas yapan takım olmasının altında yatan nedenlerden biri ise bu takım çalışması ve işbirliği olduğunu düşünüyorum.

Ülkemizde ise futbolcu yetiştirme işini böyle değerler üzerine kurmadığımız için başarılı da olamıyoruz (benim hatırladığım en büyük başarı ise 2002 Dünya Kupasında aldığı 3.lüğü). Bu arada başarı deyince tek seferlik bir kavramdan bahsetmiyorum. İstikrarlı bir şekilde elde edilmiş ve o istikrarı korumuş başarının önemli olduğunu vurgulamak gerekli.

Aynı bakış açımızla baktığımızda da diğer alanlarda da bunu net bir şekilde göremiyoruz.

Hemşirelik ve Ebelik mesleğinde ise değerlerden yoksun, teorik eğitimi bol ve öğrenenin duygularına ulaşamayan bir eğitim sistemimiz var. Ebelik ve hemşirelik mesleğine mensup kişilerin (öğrenci dahil) mesleki paradigmalar, mesleki değerler, kuramlar/teoriler ve modeller üzerinde bilgi sahibi olmamasının en büyük dezavantajı ise bu durumu oluşturuyor. Akademisyenlerin büyük bir çoğunluğu teorik öğrenimden ileriye gidemezken, öğreneni bilgi bombardımanına maruz bırakarak ezberiyete dayalı bir sisteminin oluşmasını sağlıyor. Bu durum ise öğrencide sorgulamayı ve değer oluşmasını engelliyor. Bu eksiklikler mesleğin genel yapısına olumsuz yansıyor.

Örnek verelim;

  • Mezun olduktan sonra çalıştığı birimde takım çalışması ve yardımlaşma olmuyor. paslaşmalar olmadan, topu sürerek tek başına gol atmaya çalışan kişiler ortaya çıkıyor. Dünyada hiç bir futbolcu tek başına gol atamamış ve bir gol atmak için ise en az 4 pas yapıldığı saptanmıştır. Bu durum takım içinde (siz buna sınıf, okul, hastane, servis diyebilirsiniz) aidiyet düşük oluyor.
  • Çalıştığı okulda, hastanede veya diğer yerlerde etik dışı davranıyor. Bu etik dışı hareketi meşrulaştırıyor. Gol atmak için rakip futbolcunun yüzüne tüküren futbolcu misali.
  • Çoğu yerde aklını kullanmıyor. Örneğin hastasının tedavisinde bulunan ilacın niçin verildiği ve ilacın etkisi hakkında bilgi sahibi olmuyor. Malpraktis dediğimiz kavramlar ortaya çıkıyor. Yada hastane içinde üzerini kapattığı hatalar yapıyorlar.
  • Yeni mezun olmuş, servisine yeni gelen hemşireye takım kaptanı (servis sorumlusu) olarak ‘bırak mesleği, yapılmaz bu meslek’ vs diyerek maç başlamadan demotive ediyor.

Bu tarz olaylara eminim rastlamışsınızdır. Ve bu durumlar rahatlıkla artırılabilir.

Okulunuz, hastanenizin (okul ve hastane içinde her ayrı birim için ayrı düşünebilirsiniz) daima iyi olması için Guardiola gibi bir teknik direktör (kendisi de la masia’da yetişmiştir) olmanız, la masia sistemi ile yetişmiş Victor Valdez, Carles Puyol, Gerard Pique, Andres Iniesta, Xavi ve Lionel Messi oyuncularınızın olması gereklidir.

Sizde kendi ortamınızı (ders planlarken, okul, hastane, servis kurarken) oluştururken bir kültür dahilinde bunu kurmalısınız. Bu kültürü oluştururken değerlerinizin çok net tanımlanması ve kültürü oluşturacağınız kişilerinde bu değerler ile ortak noktada buluşmanız gereklidir.

Kurumların kültüründen daha derin iç kültürlerin ve dinamiklerin oluşması ise istikrarlı bir başarı sağlayabilir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.