Merhabalar;
Beni tanımayanlar ve eğitim sürecimi bilmeyenler için kısaca kendimden ve eğitim sürecimden bahsetmek istiyorum.
Mezun olduktan sonra İstanbul’da Amerikan Hastanesi Acil Servisi’nde hemşire olarak çalışmaya başladım. Sonrasında Koç Üniversitesi Hastanesi Acil Servisi’ne geçtim. Amerikan Hastanesi ve Koç Üniversitesi Hastanesi bana çok şey kattı diyebilirim. İyi arkadaşlıklar edindim, farklı bir hasta profili ile karşılaşma fırsatım oldu, yeni bir hastanenin sıfırdan kuruluşuna (bu benim hastanelere bütüncül bakmamı sağladı) ve kurumsal kültürü yerleşmiş bir hastanenin hemşirelerinde de hemşirelik kültürünün varlığına şahit oldum.
Lisansımı Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Hemşirelik Bölümü’nde (bölüm birincisi olarak) aldım. Aynı zamanda Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’nde Halk Sağlığı Hemşireliği (tezli) üzerine yüksek lisansa başlamıştım. Neredeyse her hafta eğitim için Çanakkale’ye gidiyordum. Bir gün bir durum oldu. Kendime şu soruyu sordum.
‘Yaptığın yüksek lisanstan ve bunu etkileyen şeylerden mutlu musun?’
Bu soruya samimi olarak cevap vermem bir kaç haftamı aldım. Bazı şeyler keyfimi kaçırıyordu. Ve cevabı verdim. Mutsuzdum.
Kendi kendime dedim ki;
‘Yaptığım işten mutsuzsam, öyleyse yapmanın bir anlamı yok’
Ve yüksek lisansı bıraktım.
Sonra 3 ay gibi bir süre sadece işe gittim. Sonrasında bir boşluk hissettim. Tekrar yüksek lisansa başvurmaya kadar verdim. Marmara Üniversitesi’ne başvurdum. İç Hastalıkları Hemşireliği (tezli) yüksek lisansını kazandım. Orada da teorik dersleri alırken dersin hocası ile yaşadığım sorunlar nedeniyle oradan da mutsuzluk başlamıştı. Tekrar aynı döngünün içine girdik. Sonrasında ise bırakmaya karar verdim. Fakat bırakmak yerine başka alternatifler de denemeliydim. Koç Üniversitesi’nde ki tüm hemşirelik bölümü akademisyenlerine toplu bir mail attım. 3 kişi mailime cevap verdi. 1 kişi ile görüşme şansım oldu. Görüştüğüm hocama durumu anlattım. Bana inandı. Yatay geçiş yapalım dedik. Ve yatay geçiş yaptım.
Sonrasın çok kısa bir sürede tezimi Koç Üniversitesi’nde bitirdim. Emin olun Koç Üniversitesi bana o kısa sürede çok farklı şeyler kattı (Ayrı bir yazının konusu olabilir).
Bu arada açık öğretimden Halkla İlişkiler ve Reklamcılık bölümünü okumaya başladım (Şuan ikinci sınıf öğrencisiyim). Burada öğrendiğim bilgileri sağlık alanında kullanarak farklı yaklaşımlar sergilemeye çalışıyordum. Emin olun orada öğrendiğim bilgiler mesleğe ve sağlık sektörüne karşı bakışımı değiştirdi.
Neyse biz devam edelim…
Bu arada ben iş değişikliği yaptım. İstinye Üniversitesi Hemşirelik Bölümüne öğretim görevlisi olarak geçtim. İş değişikliğimin temel amacı yaptıklarımı ve yapacaklarımı daha sistematik ve akademik olarak da desteklemekti. Akademiye gireli 15 ay oldu. Çok şey kattı diyebilirim. Çok farklı disiplinlerden kişiler ile tanışma fırsatım oldu. Bu farklı disiplinler bana daha farklı bir bakış açısı kazandırdığını düşünüyorum.
Yüksek lisans bitince aslında ‘hemşirelikte yüksek lisans‘ yapmayı düşündüm. Burada tekrar hayat prensiplerim devreye girdi. Gerçekten hayallerime giden yolda hemşirelik camiası akademisinde doğru kişilerle karşılaşabilecek ve çalışma ortamında bulunabilecek miydim? Yaptığım analiz sonucunda o dönem karar veremedim. Ve en az 1 dönem daha doktoraya başvurmadan beklemeyi tercih ettim.
İlgi alanım genellikle eğitim ve sağlık teknolojisi olduğu için bunu Tıp Fakülteleri altında Tıp Bilişimi adlı bölümde yapabileceğimi düşündüm (Neredeyse hepsi tıp fakültesi mezunu şartı koyuyor). Fakat bir doktora başvurusu yaptığımda doktora yapmayı etkileyen farklı etkenler olması (!) sebebiyle 2. sırada gösterilip alınmayarak bu defteri burada kapattık. Sonrasında ise Marmara Üniversitesi Tıp Eğitimi bölümüne başvurdum. Bilimsel sınavı ve mülakatına girdim. Girenlerin neredeyse hepsi hekimlerden oluştuğu için şansımı fazla görmüyordum. Sonuçlar açıklandığında ise dördüncü asil olarak bölüme girmeye hak kazandım. Bu durum beni çok heyecanlandırdı. Alan dışında farklı meslek grupları ile farklı görüşlere erişebileceğim bir ortam olacağı beni çok sevindirdi.
Dün ilk doktora ders günümdü..
İlk defa derse gitmenin ayrı bir mutluluğu vardı. Farklı bir alan ve farklı kişiler..
Derse gittiğimde okulun hocaları olarak düşündüğüm çoğu kişinin sınıf arkadaşım olduğunu görünce şaşırdım. Öğrencilerin en küçüğü bendim (27 yaşındayım, hesap edin). Neredeyse hepsi akademisyen öğretim üyesi ve dersi alan bir dekan da vardı. Sınıf arkadaşlarımın arasında Koç Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Yeditepe Üniversitesi, Acıbadem Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi, Van Yüzüncü Yıl Üniversitelerinden öğretim üyelerinin olması çok farklı bir deneyimdi. Zamanla bu deneyimin ne kadar farklı bir şeye evrileceğini hayal edemiyorum. Hayatımda her zaman yanımda benden ileride birilerinin olması beni motive etmiştir. Bu durum beni dün öyle bir motive ettik ki anlatamam.
İlk ders bölüm başkanının dersiydi. Ders tartışma ortamı oluşturularak geçti. Farklı deneyimler farklı görüşler..
İkinci ders ise sinir bilim ile ilgiliydi. Bu ders ise öğrenme olgusu altında beyin fizyolojisi ile ilgili bilgiler içermekteydi. Eminim bu ders bize nasıl öğrendiğimiz ile ilgili bize bir şeyler katacaktır.
Sonuç bölümüne gelirsek; aslında hiç bir zaman bir durum karşısında yılmadım (Örnek veriyorum, bu yazıyı sırf kendi iç motivasyonum olduğu için yazıyorum, hiç okunmayacağını bilsem bile). Hayatta hep kendi istediğimiz bir insan olmak isteriz. Fakat hayata karşı siz prensiplerinizi işletmezseniz, hayat sizi istemdiğiniz kişilere dönüştürür. Aslında yaptığım tüm mücadele bu benim.
Burada şunu da belirtmeliyim. Farklı bir alanda yüksek lisans ve doktora yapmak gerçekten imkansız değil, sadece zor olabilir. Sevdiğiniz bir alan ise bu zorluk ise kolay aşılabilir. Bu konuda hemşirelerin hayali için bu zorluklara katlanması gerektiğini savunuyorum.
Şunu unutmayın; biri gelip size mutlu olarak yapacağınız bir iş ve bir eğitim hayatı sunmayacaktır. Sizin onu gidip talep etmeniz ve onu elde etmek için çalışmanız gereklidir.
Sevdiğiniz alanda ilerlemek amaçlı yapmanız gereken o alan ile ilgili her bilgiyi, süngerin suyu çekmesi gibi çekmeniz.
Hayatı gerçekçi yaşarsanız. Gerçek bir insan olursunuz.
Derece |
Alan |
Üniversite |
Yıl |
Lisans | Hemşirelik Bölümü | Çanakkale 18 Mart Üniversitesi | 2010 – 2014 |
Halkla İlişkiler ve Reklamcılık | Anadolu Üniversitesi | 2016 – … | |
Yüksek Lisans | Hemşirelik A.B.D. (Halk Sağlığı Hemşireliği) | Çanakkale 18 Mart Üniversitesi | 2014 – Terk |
Hemşirelik A.B.D. (İç Hastalıkları Hemşireliği) | Marmara Üniversitesi | 2015 – 2016 | |
Hemşirelik A.B.D. (İç Hastalıkları Hemşireliği) | Koç Üniversitesi | 2016 – 2017 | |
Doktora | Tıp Eğitimi | Marmara Üniversitesi | 2018 – … |
Yukarıda gördüğünüz gibi 2014 yazından başlayan bir eğitim sürecim halaa devam etmektedir.
Benimle iletişime saglikatolyesi@gmail.com mail adresi üzerinden geçebilir ve akademik danışmanlık almak için ise burada yer alan sayfamızda ki formu doldurarak size geri bildirim verilmesini sağlayabilirsiniz.
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi hemşirelik fakültesi öğrencisiyim, bu yazıyı okumam mesleğe olan saygımın biraz daha artmasına sebep oldu, bu süreçten kendim için de çıkardığım bir sürü ders mi denir bilmiyorum ama, çıkarımlar oldu, ve umarım bunları sizin gibi hayata geçirebilirim. Sizi bütün bu aşamalar için tebrik ederim, kendi adıma hayatımı tekrar gözden geçirmeme sebep olacak paylaşımınız için teşekkür ederim.
öngörülerinize ihtiyacım olacak..geri dönüş yapabilirseniz sevinirim
Merhabalar; buyrun.