Son zamanlarda sosyal ağlarda gördüğünüz veya gördüğünüzü düşündüğüm bir cebahis haber ile ilgili düşüncelerimi aktaracağım.
Haber başlığı Türk Hemşireler Derneği’nin de sitesinde yaptığı kurumsal açıklamanın başlığıydı.
HEMŞİRELİKTE LİSANS TAMAMLAMA EĞİTİMİNE YARGI DUR! DEDİ
Uzun bir zamandır Türk Hemşireler Derneği‘ni takip ediyorum. Gerçekten haklı savaşlar vermeye çabalıyor. Bu savaşların görünür olmamasını sağlayan bazı mekanizmalar işliyor. Zaten meslekte var olan örgütlenme sorunu savaş alanında yer alan savaşçılara moral bozukluğu yaşatıyor. Savaş medyanında ki hemşirelerin ise güç karşısında kılıcını bıraktığına şahit oluyoruz.
Türk Hemşireler Derneği haklı mücadelesinde olumlu sonuç aldıysa da karşı hamlelere hazır olmak zorunda kalacaktır. Lisans tamamlama ile ilgili talepler ne kadar haklı bir konu ise bu taleplerin belirli bir sistematik ve kalite bazında yapılmasını istemek de bir o kadar haklı taleptir. Burada belirli bir sıralama ile yerleşmiş, 4 yıl eğitim almış kişilerin de haklarının korunması gerekiyor. Uzaktan eğitim ile mesleki bazı dersler verilebilir. Fakat eskide kalmış uygulamaları değiştirmek zor olacaktır. Şahsen ben bilgisini güncellemeyen akademisyenler ile karşılaşırken kalite yoksunu bir sistem ile denklik verilmesinin zor olduğunu düşünüyorum.
Hemşirelik alanında 5 -7 yıl arayla yapılan bir mesleki sınavın gelmesi gerektiğini savunuyorum. Bu sınav ile bilgisini güncel tutamayan hemşirelerin bakanlık ya da bağımsız kuruluşlar tarafından eğitime tabi tutulması taraftarıyım.
Artık dünya çok hızlı değişirken diploma denkliğini konuşmamalıyız. Bilgi denkliğini konuşup, hemşirelik kültürünün standartlaşmasını sağlamalıyız.
150’den fazla 4 yıllık hemşirelik bölümü bulunan üniversitelerin (YÖK nezdinde) denk olduğu ifade edilse de hemşirelik eğitimleri ve standartları arasında uçurumlar olduğunu görebiliyoruz. Bu durum da Hemşirelikte Lisans Tamamlamak kadar elzem bir konu.
Sağlık Meslek Liseleri konusuna zaten girmiyorum. Türkiye gibi gelişmekte bir ülkede, sağlık hizmeti verecek kişilerin 18 yaşından küçük olarak bu eğitime başlaması hem başlayan kişi için hem ülke için bir kayıptır.
Bu durumları eş değer görüp standart bir eğitim kültürü oluşturmak amaçlı düşünmeliyiz.
